Kur’ân-ı Kerîm’de, mü’minlerin, eşleriyle birlikte Cennet’e gireceğinin anlatıldığı hiçbir âyette hûrilerden bahsedilmemiştir. Yani bir âyette mü’minlerin, eşleriyle birlikte Cennet’e gireceği anlatılıyorsa, o âyette Cennet nimetlerinden biri olan hûrilerden hiç bahsedilmez. Nitekim kadın, fıtrî olarak hûrilerden de olsa kocasına kendisinden başka bir ortak istemez. İşte bundan dolayı Kur’ân-ı Kerîm, kadınların bu hassasiyetine riâyet ederek mü’minlerin eşlerinden bahsettiği hiçbir âyette hûrilerden bahsetmemiştir.
Eşlerin zikredilip hûrilerin zikredilmediği ayetlere örnek olarak şunları zikredebiliriz:
“O güzel son, babalarından, eşlerinden ve çocuklarından lâyık olanlarla birlikte girecekleri Adn cennetleridir.
(Ra’d Sûresi, 13-23.)
“Kendileri ve eşleri gölgelik yerlerde, tahtlarına kurulacaklar.”
(Yâsîn Sûresi, 36-56.)
“Siz ve eşleriniz, muhteşem bir şekilde karşılanıp ağırlanmak üzere cennet’e girin.”
(Zuhruf Sûresi, 43-70.)
Hûrilerin zikredilip eşlerin zikredilmediği âyetlere de şu örnekleri verebiliriz:
“Ayrıca onları beyaz tenli, ceylan gözlü Hûrilerle birleştireceğiz.”
(Duhân Sûresi, 44-54.)
“Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yiyin için. Ayrıca onları güzel gözlü Hûrilerle evlendireceğiz.”
(Tûr Sûresi, 52-20.)
“(Orada) otağlarına kapanmış Hûriler var.”
(Rahmân Sûresi, 55-72.)
“Güzel gözlü Hûriler; saklı inciler misali.”
(Vâkıa Sûresi, 56-22-23.)
Görüldüğü üzere, hiçbir âyette mü’minlerin eşleri ile hûriler bir arada zikredilmemiştir.
Allâh-u a’lem.