Kur'an'ı Anlama'nın Anlamı sözleri ve alıntılarını, Kur'an'ı Anlama'nın Anlamı kitap alıntılarını, Kur'an'ı Anlama'nın Anlamı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...dilsel bir metin (nass-ı lugavî) olmak itibariyle Kur’an’a yönelik her anlama faaliyetinin, öncelikle Kur’an ayetlerinin ilk muhatapları için geçerli olan anlamını tesbit ermesi gerekir. Bu anlam tayin ve tesbit edilmediği sürece, Kur’an’da yer almayan meseleleri “Kur’an’dan hareketle” çözümlemek mümkün olmayacak, dolayısıyla Kur’an, bağımsız
Demek ki Kur'an'ın ilk muhataplarının, onun “iletmek” istediklerini anlamak konusunda —akledip düşünmek kaydıyla— bir mazeretleri olamazdı ve bu nedenle içlerinden bir kısmı ne demek istediğini “anladıkları” bir kelâm'a iman ettiler ve bir kısmı da yine ne demek istediğini "anladıkları" bir kelâm'ı inkâr ettiler. Daha sonraları ise, yani zaman ve mekân değişip de yeni nesiller, dolaylı muhataplar ilk muhatapların yerini alınca, ister istemez anladıklarının “doğru anlam” olduğundan emin olmak için seleflerine başvurdular, onların yolundan ayrılmadılar. Seleflerinden tevarüs edegeldikleri anlam'ın yerine, her yeni anlam'ın ikamesi teşebbüsüne tepki gösterdiler. Kişisel ve keyfi anlam vermelerin hep karşısında oldular, hatta Kur'an konusunda ileri-geri konuşanların uhrevi akibetlerinden bile endişe ettiler. Kur'an'ın kelimelerinin sahih anlamını muhafaza için birçok disiplinler geliştirdiler ve bu nedenle birçoğu ömürlerinin önemli bir bölümünü şehirlerde değil, çöllerde geçirdiler. Kısacası ne lazımsa onu yaptılar. Herşey anlam'ın muhafazası içindi. İşte böylece, Kur'an ayetlerini anlamak konusundaki aktivitenin toplamı —büyük ölçüde— Tefsir Tarihi'nin sayfalarında
yerini aldı.