"Son dakika haberi: Kahramanmaraş merkezli depremin 9. gününe girilirken, arama kurtarma çalışmaları ara vermeden devam ediyor. Bölgede gerçekleşen mucizelere ise bir yenisi daha eklenmek üzere. Adıyamanda'ki bir enkazda depremin 196. saatinde 18 yaşındaki Muhammed Cafer Çetin'e canlı olarak ulaşıldı."
Sabah okuduğum şu haber için ne kadar sevindiğimi anlatamam. Yaşar mı, durumu nasıl bilmiyorum ama çok çok sevindim. Can bu ya. O kadar saat dayanmış, rabbim izin vermiş çıkmış oradan. Müthiş bir şey. 9 koca gün ya. Allah'ım sen ne kadar büyüksün! Subhanallah.... Dün artık okumak bile ağırlaştı dedim. Ama bugün kendimden utanıyorum. Allah isterse dahası da gelir. İlk gün ah vah ettiğim için kendime kızıyorum, felaketin büyüklüğünü anca idrak ettiğim için kızıyorum. her şey için kızıyorum. Tek kendime değil herkese de kızıyorum. Oturup ağlayacak zaman değil. Oturup okuyacak zaman !
Demek duâ, bir sırr-ı ubûdiyettir. Ubûdiyet ise, hâlisen livechillâh olmalı. Yalnız aczini izhâr edip, duâ ile O’na ilticâ etmeli; Rubûbiyetine karışmamalı. Tedbîri O’na bırakmalı, hikmetine itimad etmeli, rahmetini ittiham etmemeli.
Sözler, 23. Söz, 5. Nokta
Bu hatmimizi DE depremde hayatını kaybedenlerin ruhuna, hâlâ kurtarılmayı bekleyen, UMUT UMUT topraktan fışkıran depremzedelere, bir de bu bekleyişe ortak olduğumuz için bizlere, kalanlara ferahlık olması niyetiyle okuduk. Kabul et ya rabbim.