Bütün Eserleri: 54

Kur’an’ın Yarattığı Devrimler

Yaşar Nuri Öztürk

En Beğenilen Kur’an’ın Yarattığı Devrimler Gönderileri

En Beğenilen Kur’an’ın Yarattığı Devrimler kitaplarını, en beğenilen Kur’an’ın Yarattığı Devrimler sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Kur’an’ın Yarattığı Devrimler yazarlarını, en beğenilen Kur’an’ın Yarattığı Devrimler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
KUR'AN'A GÖRE ZULÜM
Zulüm kelimesi Kur'an'da türevleri ile birlikte 300'e yakın yerde geçer. Kelimenin kökdaşı olan ve karanlık anlamına gelen zulmet kelimesini de eklersek, bu rakam yaklaşık 350 olur. Işıksızlık anlamındaki zulmetle aynı kökten gelen zulüm kelimesi Kur'an bünyesinde küfür, şirk kötülük, baskı, işkence, haksızlık anlamlarının tümünde kullanılmıştır. Dil bilginleri ve müfessirlerin büyük çoğunluğu zulmün Kur'an terminolojisindeki anlamını şöyle vermektedir: "Bir şeyi ait olduğu yerin dışında bir yere koymak" (Ragıp, Müfredat, zulüm; Endelûsi, Tuhfetü'l-Erib, zulüm) Bundan da anlaşılır ki zulüm, insan hayatında olduğu kadar, öteki varlık alanlarında da yozlaşma ve yabancılaşmaya sebep olmaktadır. Ve bu anlamda en büyük zulüm üretici, insandır. Çünkü yaradılış düzenini ve tabiattaki denge ve ahengi bozan tek varlık insandır. Nitekim Kur'an, insanın kötülüklerinden şikâyetçi olan melekleri konuştururken onun iki tipik kötülüğüne parmak bastırır: Bozgunculuk, kan dökücülük. (Bakara, 30) Ahzâb, 72. ayette ise insanın iki tipik olumsuzluğu olarak bilgisizlik ve zalimliğe yer verilir. Kur'an açık bir şekilde göstermektedir ki, bütün zulümler insan elinin ürünüdür. Allah en küçük anlamda bile zulmetmez(bk. 4/40; 10/44; 18/49) Yaratıcı düzen bozulmadan korunduğu sürece zulüm asla söz konusu olmaz. (bk. 14/34; 3/182; 8/51; 22/10; 50/29)
İslam, Allah'a da teslim olanların dini değildir; sadece Allah'a teslim olanların dinidir.
Reklam
PEYGAMBERLER KİME VE NEYE KARŞI SAVAŞTI?
Peygamberlerin mücadelesi dinsizlik veya ateizme karşı değil, sahte din olan şirke karşıdır. Hz. Muhammed'in baş düşmanı olan Mekke oligarşisi, Hz. Muhammed'le ateizm veya dinsizlik adına değil, atalarının dini olan şirk adına savaştı. Musa'nın, İsa'nın savaşları da dinsizliğe karşı değil, sahte dine karşıydı. İsa'yı dinsizler, ateistler değil, Yahudi hahamlar çarmıha gerdirdi. Tarihin her döneminde ve bugün, gerçek dindarların savaşları ateizm veya dinsizlige karşı değil sahte dine karşı olmalıdır. Hiçbir peygamberin mesajında ateizme veya dinsizliğe karşı savaş çağrısı yoktur; çağrı zulme, azgınlığa, kodamanlara, tâğutlara, haksızlığa, talana, kısaca, şer ve şirk kodamanlarına karşı savaş çağrısıdır. Başta ibadetler olmak üzere diğer bütün dinsel unsurlar ve motifler, bu esas savaşı verecek olan güçleri donatmak, daha iyi savaşır hale getirmek içindir. Kur'an'ın dini, öncelikleri bakımından, 'ibadetler ve tespihler dini' değil, ‘zulme karşı mücadele dini'dir. Hz. Muhammed de geleneksel Emevi dinciliğinin empoze ettiği gibi bir din adamı, bir ruhban değil, bir özgürlükler ve haklar savaşçısıdır. O halde, geleneğin anlattığı peygamber Kur'an'ın peygamberi olmadığı gibi geleneğin anlattığı Allah da Kur'an'ın Allah'ı değildir. İkbal'in deyişiyle"Kur'an'ın dini başkadır, mollanın dini başka" Sonuç olarak da Kur'an'ın Allah'ı başkadır mollanın Allah'ı başka.
Savaşın Tek Gerekçesi: Zulüm
Din ayrılığı düşmanlık sebebi değildir. Başka dinlerdeki zalim olmayanlar, sizin dininizdeki zalimlerden yeğdir. Kur'an, imanın huzur ve aydınlığa çıkarmasını imanın zulümle kirletilmemesi şartına bağlamıştır. (En'am, 82)
İLMİN TEK ÜSTÜNLÜK ÖLÇÜSÜ YAPILMASI
"Hiç, biliyor olanlarla bilmiyor olanlar/ilimden nasipli olanlarla ilimden nasipsiz olanlar eşit olur mu?" Zümer suresi, 9 Kur'an'da ilim kökünden kelimeler 850 civarında yerde geçmektedir. Bunların 400 küsuru fiil halde kullanımdır. Bu da gösterir ki ilim Kur'an tarafından bir faal değer olarak alınmaktadır. İsim kullanımların 200'ü aşkın kısmı Allah'ın isim-sıfatı olarak geçmektedir. Allah'ın isim-sıfatlarından biri olan Alîm kelimesi 162 kez kullanılmıştır. Bizatihi ilim sözcüğü 110 civarında yerde geçiyor. Kur'an'da kullanıldığı şekliyle ilim, geçtiği yere göre, bilimsel bilgi, akli bilgi, deneyime dayalı bilgi, vahyî bilgi anlamlarından birini ifade etmektedir. İlmin karşıtı, cehalettir. Kur'an, kendisinden önceki dönemi, özellikle kendisine karşı çıkanların yaşadığı toplumun Kur'an öncesi dönemini Cahiliye diye anarak kendisinin esas amacının ve mesajındaki omurganın ilim olduğuna çok muhteşem bir vurgu yapmaktadır. Kur'an, kendisinin layıkıyla tanınmasını sağlayacak değerin de ilim olduğunu ifade etmektedir: "Kendilerine ilim verilenler onun, senin Rabbinden bir hak olduğunu bilsinler, ona inansınlar da kalpleri ona saygı duysun diye böyle yapılmıştır." (Hac, 54)
Sayfa 264Kitabı okudu
İsraf, mukul sınırı aşmanın zulüm noktasına ulaşmasıdır.
Sayfa 333Kitabı okudu
Reklam
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.