Kodamanlar için"Gani", garibanlar için"fani" bu dünyada ömrümüzü tüketip giderken "baki kalan bu kubbede" gerçekten "hoş seda" mı, yoksa para, paraa, paraaa!" mı?
Yavuz hırsızların ev sahibini bastırdığı,kimin elinin kimin cebinde olduğu aslında gayet iyi bilinen ve kodamanlar için gani garibanlar için hepten fani bu dünyada ömrümüzü tüketip giderken baki kalan bu kubbede gerçekten hoş seda mı yoksa para para para mı?
1997 ve 2000 yılları arasında Yeni Yüzyil ve Yeni Gundem gazetelerinde yazdığı köşe yazılarından bir seckidir kitap. Mizahi diliyle ağlanacak hallere bile guldurebilen yazarın ülke gündemine, hükümet ve halkın durumuna dair yaptiği tespit ve elestiriler isabetli.Yillar sonra Mesut yilmaz, Suleyman Demirel ve o donemin "Sayın" larıni tekrar gorunce (cok memnun olmadim) onlarin uzun zamandır sahnede olmadiğinı ama bugunlerinde o gunlerden pek bi farkınin olmadığını farkettim. Margosyan'in mizahı diline alışınca büyuk zevkle okuyorum artık kitaplarını.
KürdanMıgırdiç Margosyan · Aras Yayınları · 201618 okunma
Ey ahali!
Huzurlarınızda açık seçik şunu ifade ederek diyorum kiii, bugüne kadar şu veya bu meydanlarda üzerine tünedikleri kürsü ya da taburelerden, radyo mikrofonlarından seslenerek, televizyon ekranlarından zaman zaman pişmiş kelle gibi sırıtarak ya da "molla" misali ağırbaşlı tavırlarla, birinci hamur renkli gazetelere verdikleri "demeçler"le bizlere yıllardan beri aynı minvalde, aynı teraneyle, "Benim 'aziz' hemşerilerim! diye hitap eden politikacı "kurmay" tayfasıyla, onların çöplüğünde eşelenen "çömez"lerinin hemen hepsi de bizleri babalarının tapulu "malı" gibi gördükleri içindir ki hep "BENİM" vatandaşım! BENİM işçi, esnaf, memur, emekli,dul ve yetim kardeşlerim!" diyerek sesleniyorlar...
Neden? Çünkü onların şuur altlarına kazınmış, o "BEN"cil "EGO" ları var oldukça her şey tamam! Yokluklarında tufan...
26 kasım 2000