Hepimiz oturduk. Birkaç kız çocuğub beştaş oynuyorlardı, bazı çocuklarda mendil oynuyorlardı, hepside şen şakraktı. Tepelere mitralyöz makineleri kurdular, yönlerini bize çevirdiler. İnsanların kafatasları vücudlarından kopup havaya uçuyordu. Sonra da yağmur gibi gökyüzünden üzerimize et parçaları düşüyordu. Çığlıklar kesildikten sonra mitralyözler de durdu. Asker dağa vurup gitti.