Küresel Finans Krizi sözleri ve alıntılarını, Küresel Finans Krizi kitap alıntılarını, Küresel Finans Krizi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ekonomik kriz, tüketici talebinde ve firmaların yatırımlarındaki büyük düşüş, yüksek oranlı işsizlik ve dolayısıyla yaşam standartlarının düşmesi biçiminde ortaya çıkabilir.
Tüketim, kapitalist sistemin en kutsal parçasıdır. Buna karşılık, sokaktaki insanın kafasında merkantilist ekonomik yaklaşımın yerleştirdiği alışkanlıklardan kalma bir tüketim aşağılaması vardır. Sokaktaki insan tüketimin bir çeşit heder etme, israf etme olduğu kanısındadır. Bu görüş oldukça yaygındır. Bu görüşte olanlara göre tasarruf kutsaldır, tüketim kötü bir şeydir. Oysa tam tersi söz konusudur. Tüketim olmayan bir ekonomide üretim de olmaz. Dünyada hiçbir üretici satamayacağı malı veya hizmeti üretmez.
Tekelleşme ve kartelleşme serbest rekabeti ortadan kaldırıyor ve piyasa sistemini işlemez hale getiriyordu. Kapitalizmin özünden sapmaya yol açan bu gelişime engel olabilmek ve yeniden serbest piyasa modelini canlandırabilmek için başta ABD olmak üzere gelişmiş ekonomiler bazı adımlar attılar. Buradaki dönüm noktalarından biri ABD’nin çıkardığı Antitröst Yasası’dır. Bu kanun ABD’de tekelleşmeyi ve kartelleşmeyi denetim altına alıyordu.
Krizlerin böyle bir konjonktürel eğilim izliyor ve genellikle büyük sıçramaların ardından geliyor olması bize bir tek şeyi anlatıyor: Kapitalizm balon yaratıyor. Buna ileride tekrar döneceğiz ama bu aşamada şunu belirtmek gerekiyor ki bu balonların oluşumunun önlenmesi krizlerin de çıkmasının önlenmesini sağlayacaktır.
O halde kapitalizm, kriz yaratan bu balonların oluşumunu önleyemiyorsa, krizlerin öldürücü etkisinden kurtulmak için bunların aşırı biçimde şişmesini denetim altına alacak mekanizmaları geliştirmek zorundadır.
Kapitalizmin en temel kuralı kâr ile zararın ikiz kardeşler olduğu ve bireysel olarak üstlenilmesi gerektiğidir. Hangisi kamuya daha yakın diye bir soru sorulacak olsa kâr diye yanıtlanması daha makuldür. Çünkü kârdan vergi ödenir ve kamu kesimine katkı yapılır. Oysa zarar, zarar edenin üstünde kalır. Temel kural budur. Piyasa sistemi ne zaman krize girse bu kural işlemez hale geliyor. 2008 yılındaki krizde kapitalizmin şampiyonu olan ABD’de zararlar topluma devrediliyor, bankalar batıyor, zararlarını vergi mükellefleri ödüyor. Belki bu aşamada vergi mükellefleri işin içinde görünmüyor ama bir süre sonra fatura mutlaka önlerine konacak. Bu durumda zarar topluma devredilmiş ve ortaklaşa üstlenilmiş olacak.