İnceleme yapmayı pek seven biri değilim, ama bi kitabı altı kere okuduysanız ve biri size en sevdiğiniz kitabı sorduğunda, hiç düşünmeden Kürk Mantolu Madonna diyorsanız, artık bunu yazmanın vakti gelmiştir.
Bundan iki sene önce biri bana en sevdiğin kitap ne dese, bunun fazla iddialı bi soru olduğunu söylerdim. Çünkü daha kendini tanımayan biri en sevdiği kitabı tanıyamazdı. Sonra uzun zamandır kütüphanemde bekleyen bu kitaba şöyle bi bakayım dedim, ve ilk sayfalardan itibaren zaman benim için durdu. Kendimi ve hislerimi en sevdiğim kitapla tanıdım. Duygusal açıdan çok sarsıntılı olduğum bir dönemde, her açıdan bana destek olan bir dost etkisi yarattı Raif Efendi'nin ruhu hayatımda. Hiçbir detayını atlamadan okudum, okudum... Bitirmeme son iki sayfa kala her cümlenin altını çizmek istedim. Duygular o kadar mükkemmel bir dille kaleme alınmıştı ki, ağlamaktan içim dışıma çıktı desem yeridir. Kendim yaşasam bu kadar hissederdim. Sanırım bu birazda kitabı okuduğunuz zamanki siz ve tecrübeleriniz ile alakalı. İlk okuyuşumda bana hiçbir şey hissettirmeyen bir cümle, ikinci okuyuşumda beni dakikalarca ağlatmıştı.
Ne zaman kendimi kötü, yorulmuş hissetsem açıp hoşuma giden ve artık neredeyse ezberlediğim sayfalarını okurum.
İlham kaynağım ve kalbime işlemiş bi kitap.
Buraya kadar okuyan varsa teşekkür ederim.