Okumaya başladığımda özellikle dili sebebiyle bana çok ağır gelen, konunun çok yavaş ilerlemesinden dolayı neredeyse bırakmayı düşündüğüm, neden bu kadar sevildiğine bile anlam veremediğim bu kitap, Raif Efendi’nin siyah kaplı mektep defterinin açılmasıyla beraber hayatımda farklı bir kapı açtı. Her sayfasında insana bilinmezliği, hayatı, imkansızlığı ve aşkı bambaşka bir gözle anlatan, öğreten bu kitabın bitmesini hiç istemedim. Maria’da bazen kendimi buldum, bazen kendimi kaybettim.
Çok geç kaldığım bu kitabın bana kattıklarını, zihnimde canlandırdıklarını kelimelere dökmek bile imkansız. Ah Raif!
"İçimde onu kaybetmiş gibi değil, asıl şimdi bulmuş gibi bir his vardı."