Atölye hocamın tavsiyesiyle okuduğum bir kitaptı;
Normalin dışına çıkma düşüncesini bu gibi kitaplarla doldurmaya çalışmıştım..
Düşünce kitaplarıyla her daim aram bozuktu.
Farklı bir his,sözcük,başka bir boyuttan bakma.
Kendimi gerçek manada iyi hissettiğim bir şeydi yazmak..
Eğer yazmayı seviyorsanız,tekniklerini öğrenip kafanızda asla durmayan ve her an cam parçaları gibi batan düşüncelerinizin,iskeletini oluşturup ve ona yakışır bir kıyafet tasarlamak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun,sevgili okuyucular.
(Her bir sayfası tekrar tekrar okunması gereken bir kitap..)
(Bu anlattığım cümlelerin sadeliğinde olmayan bir eser.)
Dip Not:
(Kitabın 1k da okunma sayısını görünce üzülmedim değil.)
Aristo ilkin neden yazıyoruz sorusunun cevabını arar. Ona göre yazmak iki nedene dayanır: Birincisi taklit isteği; ikincisi ise taklitten aldığımız haz.
Etkilenme iki türlü de olabilir. Sanatçı içine doğan bir imgenin peşine yöneldiği gibi hayatta gördüğü ve önemsediği bir olayın da peşinden gidebilir. Mehmet Âkif'in İstiklâl Marşı'nı yazması, Picasso'nun Guernica tablosu böyle bir etkilenmenin neticesidir.
Ben yaratıcı aşamayı dört başlık altında ele alıyorum. İlk üçü zihinsel evre, sonuncusu ise emek, yani çalışma kısmıdır. Birinci evre, etkilenme; ikincisi, tasarım; üçüncüsü, taşma; dordüncüsü ise yansımadır.