Adamlar, kendilerine baskın çıkan kadının karşısında saygıyla eğilip onun yalnız güzelliğine, zekâsına, nüktedanlığına değil, kadınlarda doğuştan var olan, ama erkeklerin bir türlü tanımlayamadığı o gizemli dişilik gücüne de şapka çıkarmışlardı.
Ölü bir dünyanın manevi enginliği boyunca yol alan her hayat beneği, gösterdiği cüreti ve bir solucanınkinden öte yaşamsallığa sahip olmadığı gerçeğini idrak ederek titrer. Garip düşünceler çağrılmaksızın gelir, tüm gizemler dile getirilme arzusuyla kıpırdanır. Ve insanı Tanrı, ölüm ve kainat korkusu sarar.