Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler kitaplarını, Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler sözleri ve alıntılarını, Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler yazarlarını, Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biyografi sözcüğünün Türkçedeki karşılığı yaşam öyküsüdür.Kitabımızın türü biyografidir.
Kürt sözcüğü bilinen ancak çok zaman kimi korkulara denk gelen veya getirilen bir kelime. Çocuklara uslu dur yoksa Kürtler seni kaçırır dendiğine ben şahidim.
Kürd halkı, olagelen bir durum olarak şu badireleri yaşamış-yaşamakta ve sanki daha da yaşayacak görünmekte. Bu badireler: inkar, asimilasyon, sürgün , kıyım ve isyan...
Bu yaşanmışlıklardan dolayı kitapta yer alan 28 tane yaşam öyküsünde bu kavramlar ve türevleri karşınıza çıkacak, buna hazırlıklı olun. Ön yargıları yıkmak atomu parçalamaktan zordur demişti bir dahi bu tespitin yerindeliğini peyder pey okudukça hissedersiniz.
Kitabı siyasete, antropolojiye ve yakın tarihe ilgi duyanlara tavsiye ederim.
Bu kitabı okurken sıklıkla bunları düşündüm, “Kürtler bu gün neden bu halde, neden devletsizlik onları öldürürken onlar devletli olan Türk, Fars ve Arapların egemenliği altında eziliyor?” evet sıklıkla bu ve buna benzer olayları düşündüm ve eklemek gerekiyor; Kürtlerin, Kürt düşmanlığını düşündüm ve karşıma çıkan sonuç buydu, “Bir milletin, bir
Çaresizdir. Hiçbir şey yapamamaktadır. Israrla “Bu halk da, dili de vardır. Ben evimde anamla babamla, etrafındakilerle bu dille, Kürtçe ile konuşup anlaşıyorum. Eğer bu dil yoksa o halde benim konuştuğum nedir?” dese de, sonuç değişmemektedir.
Mehmed Uzun'un bir sürgün yazarı olduğunu ifade etmek yeni bir şey olmasa gerek. Bu zaten biliniyor. Ama sürgünlükten şehirli ve modern bir edebiyat, aynı zamanda da neredeyse Cumhuriyet boyunca doğrudan ya da yasaklı dil olan Kürtçe'nin edebiyatını “yarattığını” söylemek, bir miktar provokatif ifadeler çağrıştırsa da önemli olsa gerek.
Tarihin tekerrür etmesi ve Kürdistan'ı paylaşan ülkelerin Kürd milli hareketinin ezilmesi konusunda anlaşması mümkündür. Böyle bir durumda, Kürdlerin önünde tek bir çözüm kalacaktır; kendilerini mümkün olan her yolla savunmak için birleşmeleri. Şu noktanın bariz bir şekilde anlaşılması gerekir: bu sefer teslimiyet olmayacaktır.
“Kürdistan'ın tarihsel geçmişini, bugünkü polîtîk-toplumsal ve ekonomik konumunu/ilişkilerini kavramak bakımından analatik bir çerçeve sunan sömürge tezi, Türk (iye) solu çevrelerince benimsenmedi veya teze büyük oranda karşı çıkıldı.”