'' Kalemimi mürekkep hokkasına iki batırışım arasında bile zaman geçiyor. Ve ben ölüme koşuyorum. Daima ölmekteyiz. Ben yazarken, siz okurken ve diğerleri dinlerken ya da kulaklarını tıkarken. ''
Anıların içinizden geçip gittiği bazı anlar vardır. Siz ürkersiniz, saklanırsınız, kaçarsınız ya da geçmiş, yumruğunuzu istemsizce harekete geçirir. Peki, ya o sırada elinizde bir bıçak varsa? İşte, cinayetler böyle işlenir.
Ama buna gerek yoktu. Açıklama yapmak gereksizdi. Hayatından alıntılar yapmak zayıflıktı. Geçmişi gizli tutmak en akıllıcasıydı. Hatta saklayacak bir şeyin yoksa bile.