‘Görmek zaman ister.’
.
Eva Meijer bir adanmışlık hikayesi sunuyor bize.Gwendolen (Len) Howard’ın hayatını..Varlıklı bir ailede doğup ona çizilen hayatın dışında,kendi tercihlerini seçerek,yeni bir hayat kuran kadını..
.
Len Howard önce kemanıyla Londra’da buluyor kendini.Ailesinden uzak ama özgür.Kalabalığın peşinden gitmiyor.Çok sevdiği müziği de yanına katıp; başka bir dünyanın kapılarını açıyor: Kuşlar.
.
Kuşları hayatına uydurmuyor,o kuşların dünyasına misafir olmayı tercih ediyor.Onların ne kadar bireysel olduğunu gözlemliyor,ne kadar zeki hatta duygusal olduklarını..Ve bunları yaparken bizlere şu iki kavramın önemini gösteriyor: emek ve saygı.
.
Meijer,bu hayatı romanlaştırırken;sıkmıyor-zorlamıyor kelimeleri.Howard’ın baştankara kuşu Yıldız ile deneyimlerini Howard’ın yazılarından alıyor,sağlam ve hareketli bir kurgu oluşturuyor.Sonsöz ile de bilgilendiriyor.İlgi çekici bir hayatı,daha da parlatıyor..
İnsanlar hala görülmesi gereken bir şey olduğu halde görmemiş gibi yapıyor, galiba ağlıyorum, yağmur yağdığı için anlaşılmıyor ve zaten kimsenin de dikkat ettiği yok.
Hayır, geçmiş onunla aranda mesafe olan bir tepedir; asla yaklaşamasan da asla uzaklaşmayan. Şimdi ise kalabalıklar içinde birdenbire ifade kazanan, bakışlarına karşılık veren ama sonra geçip giden bir çehre.
Ona bazen kelimelerden korktuğumu, onların yerine geçmemesi gereken şeylerin yerine geçtiğini ve bana söylemek istediklerimi kemanla ifade etmenin daha kolay geldiğini anlatıyorum.