Bu beyaz baykuşun sivri gagası ve pençeleri farenin tamamı yenmeden görevlerini yerine getirecek. Resmin altındaki yazı -"Yalnız ve beşinci duyusunu ısıtıyor, / Çan kulesindeki beyaz baykuş oturuyor" Tennyson'ın "The Owl" [Baykuş] şiirinden alınmış. Şiirde kediler evlerinin yolunu tutar; "güler yüzlü sütçü kızlar mandalı tıkırdatır". Diğer bir deyişle, gün başlar. Gözleri kapalı baykuş, sundurmada diğer dört duyusunu dinlendiriyor, bir yandan da kilisenin tanıdık sıcaklığında rahatlıyor.
The White Owl [Beyaz Baykuş]
William James Webbe
Tablodaki kız muhtemelen, Picasso'nun Paris'teki gençlik yıllarındaki favori barı Le Lapin Agile'den bir müşteri, Fakat bu, absent içen birinin portresi değil; kızın yüzündeki bağlılık ifadesi farklı bir hikâye anlatıyor. Her ne kadar sevgi nesnesi tuhaf olsa da insandan kuşa çarpıcı bir hassasiyet geçiyor.
(Woman with a Crow [Kadın ile Karga])
Şapkalı adam Magritte'tir: ingiliz casus dizisi The Avengers'taki Steed'den, Mösyö Hulot'ya kadar herhangi bir burjuva ikonu da olabilir. Güvercin güzel formunun yanı sıra sembolizmi nedeniyle de resimlerde sık sık karşımıza çıkar. Kumrulardan daha zarif, papağandan daha az gürültülü olan bu kanatlanmış güvercin, her şeyi hafif, huzurlu ve alışılanın dışında bir hale bürüyor.
Man in a Bowler Hat [Melon Şapkalı Adam]