Daha önce Kopuk isimli romanını okuyarak (Kitapla ilgili yorum ve incelemem için geçmiş postlarıma bakabilirsiniz) kalemi ile tanıştığım yazarın bu defa da daha önce yerel ve ulusal edebiyat dergilerinde yayınlanmış olan kısa yazılarını bir araya getirmiş olduğu öykü kitabının paylaşımı ile sizlerleyim.
Yazar, hemen hemen her yazısında ben dili kullanarak anlatmış hikâyelerini. Kâh birer anı, geçmişe yolculuk, kah duygu dünyasındaki gezintiler ile başbaşa bırakıyor okurlarını. Her bir yazısında mutlaka ve mutlaka insana ve toplumsal bir konuya değiniyor. Hayvan sevgisinden, yaşlıların değerine, vedaya, ölüme, sevgiye, aşka kadar pek çok konuya yer veriyor. Onunla birlikte Hızır'ı bekliyor, köstekli saatten ayrılırken gözyaşı döküyor, tıp fakültesine kurbağa götürüyor, Çiçek Kezban'ın kesilmeyen tırnaklarına vicdan azabı yaşıyoruz. Ama en çok da Ocak ayındaki ebedi kavuşma umudunu yaşıyoruz.
Kitabın arka kapağına da alıntı olan Lila isimli yazısında yazarın iç dünyasında yaşadıklarına, yazdığı yazılarına, şiirlerine konuk oluyor, onu anlatmaya çalışıyoruz. Lila'lı da umarım o tanıdığı üç vakitte kendisi anlayabilmiştir.
Hepsi ve daha fazlası için kitap okurlarını bekliyor. Ben bir alıntı bırakıp müsadenizi istiyorum
