burada çok fazla üzüntü vardı. her bir mezar kendi kaybını, acısını yansıtıyor, mezar taşlarının üzerindeki yazılar, mezardaki hayatlar giderek unutulurken, ağır ağır silikleşiyordu.
"Aramızdan bazıları yaptığımız her şeyin aslında önceden tasarlandığına inanır. Bu indirgemecilerle kadercilerin dogmalarına kapılan beyin bilimi bugün özgür iradenin bir yanılsama, bilincin de yalnızca hücreler arasındaki elektriksel etkileşimin istenmeyen bir sonucu olduğunu düşünür."
ölüm yalnızca kendi ölümümüzü bize hatırlattığı için bizi derin hüzne boğmaz. ayrıca anılarımızda derin bir delik açarak kim olduğumuzu anlamamızı sağlayacak geçmişimize zarar verir. bu kayıplar yüzünden kendimizi yeniden tanımlamak zorunda kalırız.