Ey tâlih! Ölümden de beterdir bu karanlık. Ey aşk! O gönüller sana mâloldular artık. Ey vuslat! O âşıkları efsûnuma râmet!
Ey tatlı ve ulvî gece! Yıllarca devam et!
İnleyip sırrını fâşeyleme ağyâra sakın
Düşme bilmezlik ile varta-i inkâra sakın
Değmesün âhların kâkül-i dil-dâra sakın
Sonra Mansûr gibi çıkman olur dâra sakın
Arz-i acz etmeyesin yâreden ol yâre sakın
Bulduğun cevher-i âlîleri bîçâre sakın.
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.
Şiir, kan kardeşi mûsîkî gibi, duygulanmanın en üstün salt ifadesidir... mûsîkî gibi, şiir de âhenk ile ölçü- vezîn ile kâfiye esâslarına dayandığından, onun da, dilce anlaşılmasa bile, dillerüstü duygulandırıcı hassası bulunur.