Kütlelerin İsyanı

José Ortega y Gasset

Kütlelerin İsyanı Sözleri ve Alıntıları

Kütlelerin İsyanı sözleri ve alıntılarını, Kütlelerin İsyanı kitap alıntılarını, Kütlelerin İsyanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Teknik özü itibarıyla bilimdir, bilim ise saf haliyle ve sırf kendisi için ilgi uyandırmazsa var olamaz ve eğer insanlar kültürün genel ilkelerine karşı coşku duymazlarsa ilgi uyandıramaz. Eğer o coşku _bugün göründüğü gibi_ tıkanırsa, teknik ancak bir süre için hayatta kalabilir, onu yaratmış olan kültürel atılımın hızı kesilmediği sürece. İnsanoğlu teknikle yaşar, ancak yaşamı teknikle beslenemez. Teknik kendini besleyemez, kendi gücüyle soluk alamaz, kendi kendisinin nedeni değildir; ancak gereksiz, pratik olmayan kaygıların yararlı ve pratik tortusudur. *
Çünkü yaşam, ister bireysel, ister toplu yaşam olsun, ister kişisel, ister tarihsel olsun, özü tehlike olan evrenin tek varlığıdır. iniş-çıkışlardan oluşur. Kesin bir terimle söylersek, dramdır.
Reklam
peki bayım_
Bir fikri olmak demek o fikir için gereken nedenlere sahip olmak demektir, dolayısıyla da bir nedenin, anlaşılabilir gerçeklerden oluşan bir evrenin var olduğuna inanmak demektir. Fikir yürütmek, görüş bildirmek o yetkeye başvurmak, onu üstlenmek, onun yasasını kabullenmek, dolayısıyla birlikte yaşamanın en üst düzeydeki biçiminin fikirlerimizin nedenlerinin tartışıldığı diyalog olduğuna inanmaktır. Gel gelelim kitle insanı tartışmaya yanaşırsa kendini yitmiş hisseder ve içgüdüsel olarak, kendi dışında bulunan o yüce yetkeye boyun eğme zorunluluğunu reddeder. Bu yüzden Avrupa'da şimdilerde "yeni" olan şey "tartışmaları sona erdirmek"; başlı başına birtakım nesnel kurallara uymayı gerektiren her türlü ortak yaşam biçiminden nefret ediliyor, sohbetten başlayıp parlamentoya varıncaya kadar, bilim de o arada. Bu demek oluyor ki, kurallara uyarak yaşamak anlamına gelen, kültür ortamında birlikte yaşamaktan vazgeçiliyor, gerisingeri barbarca bir ortak yaşama dönülüyor. Her türlü normal işlem ortadan kaldırılıyor, istenen her neyse dosdoğru onun dayatılmasına gidiliyor. Daha önce gördüğümüz gibi, kitleyi kamusal yaşamın her alanına burnunu sokmaya iten ruhsal kapalılık, onu aynı zamanda kaçınılmaz biçimde bir tek yoldan müdahaleye yöneltiyor: O da doğrudan eylem
Aptallık ömür boyudur ve deliksizdir. Bu yüzden Anatole France bir aptalın bir kötüden çok daha büyük bir bela olduğunu söylerdi. Öyle ya, kötü kişi ara sıra da olsa dinlenir; aptallık ise hiç ara vermez.
Varoluşumuz, her an ve her şeyden önce, bizim için mümkün olanın bilincinde olmaktır. Her an önümüzde birden fazla imkân olmasaydı, buna imkân demenin de anlamı olmazdı. O zaman, sadece bir gereksinme söz konusu edilebilirdi. Oysa çok tuhaf bir oluşumla, varlığımızın temel koşullarından biri, önümüzde daima çeşitli ihtimaller bulunması ve bu çeşitlilik dolayısıyla arasından seçme yapabileceğimiz birer imkân niteliği taşımasıdır.
Geri170
705 öğeden 701 ile 705 arasındakiler gösteriliyor.