Dinin Doğası

Kutsal ve Kutsal-Dışı

Mircea Eliade

Kutsal ve Kutsal-Dışı Quotes

You can find Kutsal ve Kutsal-Dışı quotes, Kutsal ve Kutsal-Dışı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Dünyada yaşamak için, onu kurmak gerekir ve hiçbir dünya, kutsal-dışı uzamın göreliliğinin ve türdeşliğinin "kaos"u içinde doğamaz.
Sayfa 22 - Alfa Yayınları
En ilkellerinden en gelişmişlerine varıncaya dek dinler tarihinin bir hiyerofaniler birikiminden, kutsal gerçekliklerin tezahüründen oluştuğu söylenebilir. En basit hiyerofaniden, örneğin kutsalın herhangi bir nesnede, bir taşta veya bir ağaçta tezahür etmesinden, Hristiyanlar açısından en üstün hiyerofani olan Tanrı’nın İsa Mesih’te tecessümüne varıncaya dek, süreklilik kesintiye uğramaz. Hep aynı gizemli fiil söz konusudur: “Bambaşka türde” bir şeyin, bizim dünyamıza ait olmayan bir gerçekliğin bizim “doğal”, “kutsal-dışı” dünyamızın parçası olan nesnelerde tezahürü.
Reklam
Tanrıların Evreni yaratması. İskandinav kolonları, İzlanda'yı (land-nama) sahiplenip şekillendirirken bu girişimi ne özgün bir eser ne de insani ve kutsal-dışı bir çalışma olarak görmüşlerdi. Onlara göre yaptıkları iş, başlangıç dönemine ait bir edimin, yani ilahi Yaratılış eylemiyle Kaosun Kozmosa dönüştürülmesinin yinelenmesinden başka bir şey değildi. Bu çöl gibi ıssız toprağı işlerken, Kaosu ona bir yapı, biçimler ve kurallar vererek düzenlemiş tanrıların yaptıklarını yinelemişlerdi sadece.
"Tamamen sorumlu bir varlık olarak davranan insan, ister beslenme gibi basit bir fizyolojik işlev isterse toplumsal, ekonomik, kültürel, askerî, vb bir etkinlik söz konusu olsun; tanrıların örnek alınacak hareketlerini öykünür, onların eylemlerini yineler." demiş.
Kuzey Amerika'nı yerli halklarının pek çok dilinde, "Dünya" terimi aynı zamanda "Yıl" manasında kullanılmaktadır.
Sayfa 67 - Alfa Basım Yayım
HUMİ POSİTİO: ÇOCUĞUN YERİN ÜSTÜNE BIRAKILMASI
"Eski Çin'de hem ölmek üzere olan hem de yeni doğan yere yatılır... Doğmak veya ölmek, yaşayan aile veya ataların ailesi içine girmek (ve birinden ya da öbüründen çıkmak) için atlanması gereken ortak eşik üzerinde doğulan Topraktır... Yeni doğan veya ölmekte olan toprağın üzerine yatırılınca doğumun veya ölümün geçerli olup olmadığını belirlemek, bunları olmuş bitmiş ve nizami işler olarak kabul edip etmemek toprağa kalmıştır... Toprağın üzerine bırakma ritüeli Irkla Yer arasında bir özdeşlik bulunduğu fikrini beraberinde getirir. Nitekim bu fikir, Çin tarihinin başlarında algılayabileceğimiz duygular içinde en canlısı olan yerlilik duygusu şeklinde yansır. Bir ülke ile sakinleri arasında sıkı bir ittifak bulunduğu fikri, öyle derin bir inançtır ki dinsel kurumların ve kamu hukukunun odak noktasında kalmıştır."
Sayfa 126 - AlfaKitabı okudu
Reklam
175 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.