"Rumeli’yi korumalı ve kurtarmalıydık. Hem yalnız elimizde kalan Rumeli’yi mi? Hayır, bütün temelleri sarsılan ve utandırıcı bir zaaf içinde gittikçe inkıraza doğru giden Osmanlı Devleti’ni de."
21 Şubat 1916 günü sabah saatlerinde 45'inci Tümen mevzilerinden yükselen Ezan sesleri Müslüman Hintli Askerler üzerinde manevi bir tesir yapmış ve bazı Hintli askerler topluca Osmanlılara iltica etmişti.
Zaferin İngilizler açısından parayla ölçülebilecek basit bir meta, Osmanlılar için ise uğrunda seve seve can verilebilecek bir ülkü olduğuna işaret edilmekteydi.
Hülasa, Alman müttefiklerimiz, yani vaktiyle bize Kafkasya yollarını işaret eden dostlarımız şimdi önümüzde bu yollar açılınca bizim hareketlerimize engel oluyorlardı.