Kütüphaneci

Judith Kuckart
4.1/10
29 Kişi
73
Okunma
9
Beğeni
2.146
Görüntülenme
Judith Kuckart, "Her hareketin hedefi durağanlıktır, çünkü her hareketin sonunda kalıcı bir şey olması gerekir," sözüyle süslediği Kütüphaneci ile bizleri duvarın ayırdığı Berlin'e götürüyor. Şehrin enfes tasviri, bir kütüphaneci ve bir dansçının ilişkisi, karakterlerin kesif mazileri, en mahrem anlar ve hisler, iz bırakan bir anlatım tarzıyla gözümüzde canlanıyor. "(...) Girişteki raftan bir yığın kitap çıkarmış ve bunları yere aynı yükseklikte iki kule gibi üst üste dizmiş, diz çöküp ellerini yere koymuştu. Yedi, sekiz, dokuz derken terlemeye, ayakuçları ve sonra kolları titremeye başlamıştı. On birde bıraktı. Elleri yorgunluktan terlemiş, Thomas Mann'ın yüzüne yapışmıştı. Kitabın üstüne vurdu, omzuna kastetmişti, Thomas Mann'ın omzuna. Ona sesli sesli dedi ki: Kütüphaneci artık kitap okumuyor. Böylece yarın kitaplarının üzerinde on beş kez şınav çekmeyi başaracak ve bunu yaparken de gözlüğünü çıkaracak. Kütüphanecinin Jelena için nasıl antrenman yaptığını göreceksin. Sen de benim yerimde olsan yaparsın bunu. Düşünsene... Thomas Mann olunca aklına hiçbir şey gelmemişti, hiçbir şey. Ama Heimito von Doderer olunca başkaydı. Yarın onu en üste koyacaktı.Hans-Ullrich ayağa kalkıp banyoya gitti. Bir çift olabilirlerdi. Normal bir çift. Çocuklu. Çocuk olmazsa daha iyi diye karar verdi Hans-Ullrich ve terini sildi. (...)"
Yazar:
Judith Kuckart
Judith Kuckart
Çevirmen:
Gökhan Yücel
Gökhan Yücel
Editör:
Yasin Özdemir
Yasin Özdemir
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 42 dk.Sayfa Sayısı: 272Basım Tarihi: Mart 2013İlk Yayın Tarihi: Mart 2004Yayınevi: Epsilon YayınlarıOrijinal Adı: Der Bibliothekar
ISBN: 9789944826402Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
272 syf.
1/10 puan verdi
Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu kitabı tavsiye etmiyorum. Çok konuşmaya gerek duymadığım bir kitap. Şöyleki her kitap kapağına göre yargılanmaz teriminin vücut bulmuş hâli diyebilirim. Kitaba başlarken içeriğinin nasıl olabileceğine dair bir fikrim yoktu fakat okuduktan sonra kitap kapağının içeriğine göre fazla masum kaldığını gördüm Kadınların tamamen cinsel bir obje olarak işlendiği bu kitabı malesef ki kimseye tavsiye etmiyorum. Kadın vücudunun ayrıntılarıyla işlendiği ve çokça cinsel sahnelerin geçtiği bu eser malesef hiç hoşuma gitmedi. Bu kitabı okuduğumda 17 yaşlarındaydım ve pekte hoş etkilenmedim. Bu yüzden kapağını birdaha açmamak üzere kapattım.
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
Reklam
272 syf.
2/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Mesleki ilgi gereği adına aldanıp aldığım ama pişman olduğum bir kitaptı. Almanya'da yaşayan, libidosu yaşıyla ters orantılı bir kütüphaneci olan Hans'ın fantezi dünyasıyla daraldım ve boğuldum resmen. Ortada bir kurgu olduğunu düşünmediğim için değerlendirebileceğim bir şey de yok maalesef. Kötü bir okuma deneyimiydi.
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
#paristekieş yaşanmış olaylardan yola çıkarak yazılmış bir romandır. Hemingway, ilk eşi Hadley, diğer kişiler, olaylar ve yerler birebir gerçeği yansıtmaktadır. Chicago 1920’de, yirmi sekiz yaşında olan Hadley Richardson, Ernest Hemingway ile tanıştığında aşktan ve mutluluktan çoktan vazgeçmiştir. Hemingway, yakışıklılığı, duygu derinliği ve kelimeleri ile her şeye rağmen Hadley’in hayatına girmeyi başarır. Çalkantılı bir flört döneminden sonra, ikisi evlenip Paris'e yerleşirler ve burada Gertrude Stein, Ezra Pound, F. Scott ve Zelda Fitzgerald'ın da aralarında bulunduğu renkli bir grubunun parçası olurlar. Ancak yirmili yılların Paris'i, Birinci Dünya Savaşı'nın travmasını hâlâ yaşıyor ve geleneksel aile ve sadakat fikirleriyle pek bağdaşmıyor. Artık bir anne olan Hadley, kıskançlık ve kendinden şüphe ile mücadele ederken, Ernest'in iyi bir yazar olma çabaları meyve vermeye başlıyor. Birlikte hayal ettikleri her şeyin gerçekleştiği anda, bir kadınlar savaşı başlıyor. Tutkulu bir aşk, ihanet ve sonuna kadar fedakâr bir kadın… #paulamclain Hemingway’in başarılı bir yazar olmadan önceki dönemini o kadar detay ile anlatıyor ki, okurken sanki yanındaymış gibi hissettiriyor. Kitabın sonuna doğru Hem’e biraz fazla sinir oldum. Kitaptan beklentim yüksek değildi, ama su gibi akıp gitti ve McLain’in kalemini sevdim. Okudum, okuyun
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
272 syf.
4/10 puan verdi
Okumaya başladığımdan itibaren çok sıkıldığım bir kitap olduğunu söylemeliyim. Kitap belki de o kadar sıkıcı olmayacaktı çeviri kötü olmasaydı eğer. Çünkü cümleler o kadar kopuk, o kadar anlamsız, o kadar çeviri programı çevirisi gibiydi ki inanın ki başıma ağrılar girdi. Yazarın dili mi zordu, çevirmen mi çok ciddiye almadı bilmiyorum. Neyse ıkına sıkına bitirdim. Kitapta bir kütüphanecinin (Hans Ullrich Kolbe) dansçı bir kıza (Jelena) olan tutkulu aşkı anlatılıyor.
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Kitabın adı:Kütüphaneci Yazarın adı:Judith Kuckart Sayfa sayısı:272 Kitabımız tutkulu mu desem platonik mi desem bir aşkı anlatıyor. 50'li yaşlarında olan Hans-UlrichKolbe bir kütüphanede memurdur. Mesai çıkışında tabelasına SHOW yazan bir işyeri dikkatini çeker ve içeri girer. İçeride bir kız striptiz yapmaktadır .JELENA .Bizim Hans Bu Kıza tutulur ve onunla aşk yaşamaya başlar. Bu bildiğimiz aşklara benzemez peki nasıl bir aşktır.... Sevemedim bu kitabı yarıbırakmak gibi bir huyum olmadığı için ve de sıkıla sıkıla okudum bitirdim...
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Kolay kolay bir kitabı begenmemezlik yapmam fakat bu kitabı gerçekten beğenmedim. Yarıya geldiginde dedim ki belki sonunda farklı bir sonuca bağlanır şaşırtır, ama gayet alışılmış bir sonla bitti. Sapkın derece de bir kadına bağlanan bir kütüphanecinin hayatının değişmesini anlatıyor. Kadına bağlılığı yüzünden işini bırakıyor hatta 14 yaşındaki kızıyla görüşmeye bile gitmemeye başlıyor. Ben kitabı hala tam çözemedim anlamadığım farklı bir açı vardıysa bana anlatabilirsiniz?
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
272 syf.
1/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Kitabin adı kesinlikle ruh emici olmalı. Tek iyi yanı Berlin de geçiyor olması kimsenin bilmediği lokasyonlar tarif ediyor bunu sevdim kitaba gelince o kadar toparlanmaya cümleleri var ki insani daralıyor.
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
#okudumbitti #kütüphaneci . #alıntılar Hiç kimse kusursuz bir hayat sürdüğü için cennete gitmiyordu, hatta dünya üzerindeki cennete bile. Bazen insanın tam hedefi olmaz ve zamanı geldiğinde hayır demez. . . Kütüphane görevlisi olan Hans striptiz kulübünde çalışan Jelena ile tanışır ve ona saplantılı şekilde kafayı takar. Fantezi dünyası oldukça geniş olan Hans yaşananların onun haysl dünyasında mı yoksa gerçekten yaşandığını düşündürüyor. Bu saplantı yüzünden işi bırakıyor ve hayatı değişiyor. Berlin'i duvarın ayırdığı dönemi ve Almanya'yı tasvir ediyor. . Adına aldanıp aldığım kitabıpek beğenmedim açıkçası zorla bitirdim bile diyebilirim. Daha farklı bir kurgu bekliyordum açıkçası ama haysl kırıklığı oldu benim için yinede kötü bile olsa her okuma bir deneyim diye düşünüyorum. Arka kapağa aldanıp alınan kitaplardan oldu.
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
İtiraf ediyorum arkakapağını okuyup da almaya karar verdim. “Duvarın ayırdığı Berlin” ve adı “kütüphaneci” olunca ilgimi çekti ama maalesef beklediğim gibi değildi. Sırf okuduğun kitabı yarım bırakmayı sevmediğim için okudum bitirdim. Bazı özel konulara çok fazla değinilmiş bu hiç hoşuma gitmedi. Bu konulara bu kadar değinilmese, baş karakterin hayalleri , iç sesleri , kendisi ile hesaplaşması çok güzeldi aslında. Önerim dahilin de değildir. Keyifli okumalar dilerim.
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
272 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
“Kütüphaneci”, ölüme varan saplantılı bir aşkın hikâyesi. Aşk kimseye eziyet etmemeli, aşık ipek gibi olmalı; sıkıca sarmalı ama asla boğmamalı... Tene değip dökülen ipek şal gibi... Tüm kitaplar okumaya değer...
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Selamlar ♡♡♡ ●Kitabı incelemek yerine kendi düşüncelerimi yazmak istedim. Belki böylesi daha iyi akılda kalır diye düşündüm... ●Her kitap kendine özeldir, özgüdür diye düşünmüşümdür her daim. Yazana, çizene, okuyana kısacası emek verene hep saygı duymuşumdur, çünkü insan zaman ayırıyor, emek veriyor. Ne haddime düşmüş kötü yorum yapmak. Evet okudum bitti kitap. Bitse de gitsek modundaydım çoğu zaman. Birazda isminden dolayı aldım kitabı ve.... Ama büyük bir sabırla yaya yaya okudum. Kitabın son sayfasını görünce istemsizce bir mutluluk duymadım değil. ;)) Ben az diyorum , siz çok anlayın... ¿¿¿ ● Kitap; libodosu yaşından büyük bir kütüphanecinin bir striptizciye takıntılı bir aşık olmasıyla başlayıp, terkedileceğim korkusuyla ölümüne neden olması ile de son bulur. Kitabı okuduktan sonra ağzımdan çıkan tek cümle: Rabbım hayırlı insanlarla karşılaştırsın, oldu︎︎︎. Bu aşk mı yoksa hastalık mı?? Varın gerisini de artık siz bulun!!!
Kütüphaneci
KütüphaneciJudith Kuckart · Epsilon Yayınları · 201373 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.