Kuvayi Milliye (Çizgi Roman)

Nazım Hikmet Ran

Quotes

See All
Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu. Paşalar: "Uc" dediler, Sarisin bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun basına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.
onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakîm ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır, destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
Reklam
Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakîm ve çocukturlar. Ve kahreden yaratan ki onlardır,.. Destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,  mezardan çıkmanın vaktidir!  Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,  Sakarya'da, İnönü'nde, Afyon'dakiler  Dumlupınar'dakiler de elbet  ve de Aydın'da, Antep'te vurulup düşenler,  siz toprak altında ulu köklerimizsiniz  yatarsınız al kanlar içinde.  Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,  siz toprak altında derin uykudayken  düşmanı çağırdılar,  satıldık, uyanın!  Biz toprak üstünde derin uykulardayız,  kalkıp uyandırın bizi!  uyandırın bizi!  Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,  mezardan çıkmanın vaktidir!
<<Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür. Ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...>>
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.