Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kuvayı Milliye'nin Kuruluşu

Alev Coşkun

En Yeni Kuvayı Milliye'nin Kuruluşu Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Kuvayı Milliye'nin Kuruluşu sözleri ve alıntılarını, en yeni Kuvayı Milliye'nin Kuruluşu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nazım Hikmet
''Sivas mandayı kabul etmedi fakat, 'Hey gidi deli gönlüm' dedi Akıllı, umutlu, sabırlı deli gönlüm, 'Ya istiklâl ya ölüm' dedi.''
Nazım Hikmet
''...dört düvele teslim ettiler bizi, gözü kanlı dört düvele anadan doğma çırılçıplak Ve kurumuştu ve kan içindeydi memelerimiz. Biz ki İstanbul şehriyiz, Fransız, İngiliz, İtalyan, Amerikan bir de Yunan, bir de zavallı Afrika zencileri yer bitirir bizi bir yandan, bir yandan da köpek döllerimiz: Vahdettin Sultan, ve damadı Ferit ve İngiliz Muhipleri ve Mandacılar. Biz ki İstanbul şehriyiz, yüce Türk halkı, malumun olsun çektiğimiz acılar...
Reklam
Uyanın! (Nazım Hikmet)
''Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri, siz toprak altında derin uykudayken düşmanı çağırdılar, satıldık, uyanın! Biz toprak üstünde derin uykulardayız, kalkıp uyandırın bizi! uyandırın bizi! Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri, mezardan çıkmanın vaktidir!''
Bir asker her şeyden, herkesten önce kendi vicdanından emir alır. -Orhan Asena-
Türk milletinin yüreğinden esinlenen en temel, en açık istek ve inanç belli olmuştu: Kurtuluş. Bu kurtuluş feryadı Türk vatanının ufuklarında yankılanmaktaydı. NUTUK
Türkün onuru ve gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyi. Bu nedenle ya bağımsızlık ya ölüm. NUTUK
Reklam
Ateşi ve ihaneti gördük. Ve kanlı bankerler pazarında Memleketi Alamana satanlar, Yan gelip ölülerin üzerine yatanlar Düştüler can kaygısına Ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından Karanlığa karışarak basıp gittiler. Yaralıydı yorgundu fakirdi millet, En azılı düvellerle dövüşüyordu fakat, Dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat Iki kat soyulmamak için. Nazım hikmet___kuvayi milliye destanı
Onlar ki toprakta karınca Suda balık Havada kuş kadar çoktular. Korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar. Ve kahreden Yaratan ki onlardır, Destanımızda yanlızca onların adı vardır. Nazım hikmet-- kuvayi milliye destanı
Yeni Serv ve BOP
Süper güçlerin emperyalist hedefleri hiçbir zaman kesintiye uğramaz. Süper güçlerin özellikle Ortadoğu'daki yayılmacı ve paylaşımcı politikaları daha da akılcı ve etkin olarak sürüyor. Emperyalist politikalar, ülkeleri askeri işgallerle değil, özellikle ekonomik ve kültürel alanlarda etkin politikalar uygulayarak fethetmeye çalışıyorlar. Süper güçler, kendi ulusal çıkarlarına ulaşabilmek için her türlü yola başvuruyorlar. Bu konularda hizmete hazır işbirlikçileri de, ne yazık ki zorlanmadan buluyorlar... Bugün vatanın parçalanmasını isteyenler var. Türkiye bir bakıma eski yöntemlerle değil, ekonomik, kültürel ve toplumsal önlemlerle ele geçirilmeye çalışılıyor. Milli mücadele'nin sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin uyguladığı ve başarılı sonuçlar aldığı planlı ekonomik kalkınma modeli çoktan terk edildi. Üretim ekonomisi yerine, kapitalizmin öngördüğü tüketim ekonomisi geçerli kılınıyor. Ülkenin kaynakları milli çıkarlar doğrultusunda degil, dış kaynaklı kapitalist yöntemler doğrultusunda adeta peşkeş çekiliyor.
"Evet yaralıydı, yorgundu, fakirdi halk, En azılı düvellerle dövüşüyordu fakat, Dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat, İki kat soyulmamak için."
Reklam
Türk'ün onuru ve gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha iyi. Bu nedenle ya bağımsızlık, ya ölüm. Nutuk
Biz ki İstanbul şehriyiz, Fransız, İngiliz, İtalyan, Amerikan bir de Yunan, bir de zavallı Afrika zencileri yer bitirir bizi bir yandan,
Sivil halkın katılımıyla İlk Kuvayı Milliye ör­gütü ve ilk Kuvayi Milliye Askeri Birliği kuruldu, Kuvayı Milliye Bir­liği 'nin adına "Yiğit Ordusu" adı verildi.
Bir gün sonra dipçik, tüfek ve tokatla Yunan bayraklarını indirtti. Bir camide halka seslendi "Haydi silah başına! Bugün ne bir hükümet ne de bir devlet kalmıştır! Devlet de, hükümet de sizsiniz" dedi.
karşılıksız vekil olmak
Birinci Meclis'i oluşturan milletvekilleri taş bina içinde okul sıralarında oturuyor, gaz lambalarının ışığında çalışı- yor, bir kazanda pişen bulgur pilavı ile karın doyuruyorlardı. Onlar Ankara'ya yurdun dört bir yanından seçilerek gelen yurtseverlerdi. Hiçbirisi buraya maaş, ihale ve iş takibi için gelmemişlerdi. Zaten ne maaşları doğru düzgün veriliyordu, ne de ihale vardı o zamanlar... Konfor ve caka peşinde de değillerdi. Tek bir amaçta birleşiyorlardı: Vatanı kurtarmak, tam bağımsız bir Türk Devleti kurmak.
Sayfa 99
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.