Hiçlik. Gözleri bağlı değildi, ama, görebildiği tek şey karanlıktı. Avuç içlerini yüzünden çekti, hiçbir şey yoktu. Hiçbir ses duyamıyordu;yollayacağı ne bir duvar, ne bir kolon, ne de bir parmaklık vardı. Ayakta durduğu, oturduğu ya da üzerinde uyuduğu sert zemin haricinde hiçbir şey görmüyor, hiçbir şey hissetmiyordu. Belki o da bu zeminden ibaretti.