"Hayat" hesapsız can düşmanlarına durmadan karşı koymakla devam ettirilen pek nazik bir geçittir. Hayat, hayatı yiyerek, yok ederek devam ediyor. Biz yaşamak için diğer hayatları, öldürüp yiyerek onları hazmederek kendimize çeviriyoruz. Diğer hayatlar da benzer gayretle bizi yutmaya uğraşıyorlar. Etten kemikten yaratılmış şu aciz vücutlarımızın ne kadar zararlı, tehlikeli mikroplara yiyecek olmak istidadında bulunduğunu, vücut makinesi dediğimiz ve bir saat gibi tıkır tıkır işleyen iç aletlerimizin ne kadar ufak arızalarla işlemez olması tehlikesinde olduğunu bilsek belki bir an ferah ferah nefes almaya bile korkardık. Her an durma tehlikesine maruz bulunan bu karışık makine bereket versin ki nasıl işlediğinden haberimiz olmadan yürüyüp gidiyor. Tabiattaki kendinden zayıf olanı yutmak kuralı en küçük mikroplardan en büyük ve hatta en yüksek mahluklara kadar geçerli. "
"Çünkü insanlar her felakete cehaletleri sebebiyle uğramışlar ve hâlâ da uğramaktadırlar. İnsanlık daha çocukluk devresinde akıl erdiremediği hususlarda daima batıl zanlara düşmüş, işte bundan dolayı ilerleme yolunda gecikmiştir."