Şah İsmail, bu ikazlara aldırış etmediği gibi Şeybani Han'ın Kazaklarla mücadele etmesinden istifade ile Horasan'a yürümüş ve burayı işgal etmekle kalmamış, Sünnî Müslümanlara da çok kötü davranmıştır. Bunu haber alan Şeybâni Han, bir kısım kuvvetlerini kuzeyde bırakarak hızla Horasan'a dönmüştür. Şeybâni Han'ın eksik ve yorgun bir ordunun başında olduğunu gören Şah İsmail, rakibinin toparlanmasına fırsat vermeden üstüne yürümüş ve 1510'da yapılan çetin muharebeyi kazanmıştır. Muharebe esnasında ölen Muhammed Şeybâni Han'ın başını gövdesinden ayıran ve derisini yüzdürüp, ot dolduracak kadar kin ve nefretle hareket eden Şah İsmail, bu yaptıklarını bir mektupla Osmanlı Padişahına bildirmekten çekinmemiştir. Bununla da yetinmeyen İsmail, harp sonunda on binden fazla Sünnî Müslümanı öldürerek başlarından piramit yaptırmıştır.