Jean Luis Fournier "Hep ailemden bahsettim ama daha önce mercek altına almadığım tek kişi o" diye söze başladığı romanda şiirsel bir anlatımla annesinin hayatını anlatıyor.
147 sayfa boyunca, mutsuz bir evliliğe hapsolmuş annesinin önce kocasının alkolik olması yüzünden çektiklerini, sonra o öldüğünde çocuklarını tek başına büyütmesini ve bitmek bilmeyen hastalıklarını okuyoruz. Çocukluğundan ölümüne iyi kötü anlarına ortak oluyoruz.
Haliyle bu anların içinde yazarın hayatından parçalar var ve annesini bize anlatırken, kendisi de onu ve küçükken anlam veremediği bazı davranışlarının sebebini zaman geçtikçe daha iyi anlıyor.
"Kuzeyli Annem" her sayfada hayatlarından kısa kesitler olduğu için eski bir fotoğraf albümünü açmış inceliyoruz gibi hissettiren yalın ve çarpıcı bir roman. Ayrıca yazarın duyguları doğa olaylarıyla ilişkilendirerek betimlemesi ayrı hoşuma gitti...
“Silüeti ince ve zarif, elbisesi hafif ve beyaz. Sanki suyun üstünde yürüyor. Aynı zamanda hem denizde hem gökte”