Yovkov’un öykülerini okurken , öyküde geçen karakterleri sanki daha önceden izlediğiniz bir filmin anlatıldığı
hissine kapılıyorsunuz.Özellikle “kuzgun han” da geçen kısımları okurken hanın bir köşesinde oturmuş olan biteni izleyenlerden biri gibiydim. Bulgar edebiyatına dair okuduğum bu ilk kitapta , bize benzeyen ortak yanlarımızı da görecekseniz..