Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hermetik Felsefe ve Yedi Kozmik Yasa

Kybalion

Üç İnisiye

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Evrenin tamamen zihinsel olması gerçeği, onun sadece zihinsellik ile yönetilebileceğini getirir. #felsefe
" HEN TO PAN!" "HER ŞEY BİRDİR! "
Sayfa 13 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünyanın güçlü erkek ve kadinları her zaman İrade'nin Eril İlke'sini sergilerler ve güçleri maddi olarak bu gerçeğe bağlıdır. Başkalarının kendi zihinlerinde bıraktıkları izlenimlere göre yaşamak yerine, iradelerini kullanarak kendi zihinlerine egemen olur ve istedikleri zihinsel imgelere ulaşırlar ve dahası aynı şekilde başkalarının zihinlerini de etkileyerek egemenlik kurarlar. Güçlü insanların, kendi tohum-düşüncelerini kitlelerin zihnine nasıl yerleştirdiklerini, böylece kitlelerin güçlü bireylerin arzularına ve isteklerine uygun olarak düşünmelerini nasıl sağladıklarını görün. İşte bu yüzden, halk kitleleri koyun gibi yaratıklardır, ne kendi fikirlerini üretirler ve ne de kendi zihinsel aktivitelerini kullanırlar.
Polarite İlkesi bir kez kavrandığında ve zihinsel değişimlerin, aynı çizgi üzerindeki kutuplar arasındaki değişim ile ortaya çıktığı görüldüğü zaman, sorun daha kolay anlaşılır hale gelir. Değişim, bir şeyin tamamen farklı başka bir şeye dönüşmesi şeklinde olmamıştır; aynı şeyin derecesinde bir değişiklik olmuştur, bu çok önemli bir farktır.
"Ben'", Zihinsel Eşeylilikin Eril İlkesini temsil eder; "Benlik" ise Dişil İlkeyi temsil eder. Ben' Varlık Unsurunu; "Benlik" Oluşma Unsurunu simgeler.
Eğer evren gerçekten varsa ya da var görünüyorsa, bir şekilde BÜTÜN’den sonra gelmelidir. BÜTÜN tarafından yaratılmış olmalıdır. Fakat hiçten hiçbir şey çıkmayacağına göre, BÜTÜN onu neyden yaratmış olabilir? Bazı felsefeciler bu soruyu BÜTÜN’ün evreni KENDİNDEN, yani BÜTÜN’ün varlığından ve maddesinden yarattığını söyleyerek yanıtlamıştır. Fakat bu doğru olamaz, çünkü daha önce görmüş olduğumuz üzere, BÜTÜN’den bir şey eksiltilemez ne de o bölünebilir. Eğer bu yine de doğruysa evrendeki her parçacık kendinin BÜTÜN olduğunu bilmez mi? BÜTÜN kendine dair bilgisini asla yitiremez, ne de filen bir atoma ya da kör bir güce veyahut sıradan bir canlıya dönüşebilir. Bazı insanlar BÜTÜN’ün gerçekten de BÜTÜN olduğunu bilmiş ve kendilerinin, insanın, BÜTÜN ile bir olduğu sonucuna sıçramış ve kalabalığın şaşkın, bilgelerin üzgün bakışları önünde “Ben Tanrı’yım” çığlıkları atmıştır. Bir molekülün “Ben insanım” demesi herhalde daha mütevazı olurdu.
Reklam
Kendi varlık planında insan nasıl yaratıyor? İlk olarak kendi dışındaki maddelerden bir şey yapar. Fakat bu işimize yaramaz, çünkü BÜTÜN’ün bu şekilde yaratmasına yardım edecek onun dışında bir şey yoktur. İnsan ikinci olarak üreme yoluyla kendi türünü çoğaltır ve yaratır. Burada öz çoğalma kendi maddesinin belirli bir kısmının taşınması yoluyla olur. Fakat bu da işimize yaramaz, çünkü BÜTÜN ne taşınabilir, ne ondan bir parçası ondan çıkarılabilir. Birinci örnekte bir şeylerin ondan alınması, ikinci örnekte BÜTÜN’ün çoğalması veya ona eklenmesi diye bir durum ortaya çıkar ki ikisi de saçmadır. Fakat insanın üçüncü bir yaratma yolu vardır. Evet insan ZİHİNSEL OLARAK YARATIR! Üstelik bunu yaparken ne dışındaki malzemeleri kullanır ne de kendinin bir parçasını; fakat yine de tini Zihinsel Yaratıma nüfuz eder. Tekabül Prensibini takip ederek BÜTÜN’ün evreni, İnsan’ın zihinsel imgeler yaratmasına benzer biçimde ZİHİNSEL olarak yarattığını düşünmemiz yanlış olmaz. İşte bu noktada Aklın söylediği, Aydınlanmış Olanlar’ın söyledikleriyle, yazdıkları ve öğrettikleriyle tümüyle uyum içindedir. Bu Bilge İnsanlar’ın öğrettiğidir. Bu, Hermes’in Öğretisi’dir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.