Serinin ilk kitabını , filmini izlediğim için okumamıştım ve seriye ikinci kitaptan başlamıştım. Son kitap olan Virüs Kodu'nu okuduktan sonra ilk kitabı da okumam gerektiğini düşünerek okudum ve anladım ki film ve kitap bambaşka . Filmi de güzeldi tabiiki fakat kitabını okumak, tüm duygu ve düşüncelere hakim olmak ayrı bir tat.
Seri, kurgusuyla hikayesi ile bir harika. İtiraf etmeliyim Ölüm Emri 'nde biraz sıkıldım. Çok fazla tekrar uzadıkça uzayan cümleler vardı. Fakat Virüs Kodu olmazsa olmazdı , bulmacanın eksik taşları bu kitaptaydı. Bu son kitabı okuduktan sonra seriyi baştan tekrar okuma isteği oluşturuyor. Belki de bu yüzden ilk kitabı okumam gerektiği duygusuna kapıldım.
Şunu söylemeliyim serilerle aranız iyi ise mutlaka okuyun.
Labirent hakkında o kadar çok şey söyleyebilirim ki..Labirent alışılmış bütün olayların dışına çıkan bir seri.Okudugunuz bütün bilim kurgu kitaplarını unutturacak bir seri.
"Izdırap verenler,hareket eden taştan duvarlar,Kayran,koşucular,sokulmak,değişim ve İSYAN...."
Herkese yabancı gelen bu kelimeleri okumadan anlamanız imkansız..
Gerçeği söylemek gerekirse, bu kitabı yıllardır okumayı bekliyordum! İlk filmin ne zaman çıktığını bile bilmiyorum ama sanırım 2014 civarı falan olmalı. Filmi izledim ve filmin James Dashner tarafından yazılan bir üçlemeye dayandığını öğrendim. Tabii ki çok ilgimi çekti ve hemen kitaplarını okumak istedim.
Film çıktığından beri izleyeli epey
Sen ne güzel bir romansın diye başlamak istiyorum. Normalde böyle bir giriş yapmam ama bu kitap bunu hak ediyor. Serinin henüz iki kitabını okudum. Diğerlerine başlamadım ama bu kitap bambaşka. Bundaki esas etmen ise içerisinde bulunan gizemler. Baştan sona labirenti merak ediyoruz. Onun içerisinde geziyoruz. Thomas bir de geldiği yerdeki çocuklarla uğraşıyor. Bu tarz eserler beni hep cezbetmiştir. Yani bilinmeyen bir yerde olma ve oradan kurtulma çabası. Aslında bana Küp (1997) adlı bir filmi hatırlattı. Tabi konusu itibariyle değil. Özü itibariyle. Gözlerini bir yerde açıyorlar. Orayı bilmiyorlar. Sınırlar var ve sınırların dışında tuzaklar mevzut. Özünde çok benziyorlar ama olaylar ikisinde de farklı ve ikisi de çok başarılı. Küp serisini izlemenizi de ayrıca tavsiye ederim bu arada.
İkinci kitabını da beğendim ama tabi bu kitabın yerini dolduramaz. Serinin diğer kitaplarını da okuyacağım. Seriye merakınız varsa bu kitabı mutlaka okuyun. Gerisi de gelecektir.
"Açlık Oyunları" serisinden sonra bilimkurgu tarzında okuduğum iyi romanlardan biriydi kesinlikle. Olayları işleme şekli biraz daha iyi olabilirdi ancak konu gayet ilgi çekici. Filme uyarlanmış kitaplardan biri Labirent. Her ne kadar önce kitabı okuyup filmi sonrasında izlemeyi tercih etsem de filmini çok uzun zaman önce izlediğim için kıyaslama ihtimalim çok düşük. Yine ben her zaman kitap okumayı tercih edenlerdenim
Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismiydi. Ailesi, evi veya oraya nasıl geldiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Asansörün kapıları açıldığındaysa kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında buldu. Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmiyorlardı. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıydı. Kimse Kayran'da kalmak istemese de kurtulmak imkansız görünüyordu. Yine de Thomas'ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemekteydi. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekmektedir.
Peki Kayranlılar labirentin gizemini çözüp dışarı çıkmayı başaracaklar mı?
Keyifli okumalar...
Hatırladığınız tek şey isminiz olsa ,devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda tanımadığınız insanların arasında bulsanız kendinizi...
Labirent_Ölümcül Kaçış serinin ilk kitabi.Okumaktan keyif aldığım ve kızıminda ısrarları ile duraksamadan ikinci kitaba( Alev Deneyleri) baslayayacagimi soyleyebilirim.
Serinin daha önce filmini seyretmiş olmakla birlikte kitabı okumak çok daha farklı hissettiriyor elbette.
Fantastik,bilim kurgu severlerin bu kitaplardan hoşlanacağını biliyorum.Bu tarz kitaplari ben de okuma listeme dönem dönem alıyorum biliyorsunuz.Okumak isteyen arkadaslarima şimdiden keyifli okumalar diliyorum
Bu kitap hakkında sadece şunları söyleyebilirim;
•Öncelikle newt e bayıldım...
•kitap bir labirente konulmuş çocukların hikayesini anlatıyor ( sadece erkekler var bu grupta )
•Burda kendilerine bir düzen kurmuşlar fakat bir gün labirente yeni bir çocuğun ( Thomas ) gelmesiyle işler değişiyor.
•Thomas oraya geldikten bir gün sonra yeni bir kız ( Teresa ) gelir, Teresa oraya gelen ilk kız olduğu için herkes bir şeylerin değiştiğinin farkına varır
• Ve bir de bu labirentte çocuklar dışında insanları yiyen canlılar ( ızdırap verenler ) var.
•Her gece labirentin kapıları kapanır ve böylece ızdırap verenler onlara zarar veremez fakat Teresa geldikten sonraki gece kapılar kapanmaz ve ızdırap verenler her gece bir kurban almaya başlar.
• Geri kalan kısımda ise ordan kaçışları falan var, neyse fazla uzatmiyim...
•Kitap harikaydı ve okuduktan sonra filmi izlemek daha da mükemmel...
•Kessinlikle tavsiye ediyorum
•( bu arada bu 5 kitaplık bir seri)
Çok karışık bir kitap. 5 kitaptan oluşan bu seriye nasıl bir cesaretle başladığımı bilemiyorum. Eskiden filmlerini izlemiştim ve itiraf etmeliyim ki en sevdiğim filim katagorisine giremeyen bir film serisiydi. Kitabı çok daha anlamlı ve basit ama yinede şuan kafam çok karışık.
Yazarların sevilen karakterleri öldürme dürtüsünün her fantastik, distopik yazarda olması çok korkutucu.
Şuan kitap bitti, kendimi üzgün ve kafası çok feci karışmış hissediyorum. Umarım diğer kitaplarda daha çok şey anlarım.
Kafa karıştırıcı kitaplar genelde zeki insanlar tarafından yazılmış oluyorular, bu yüzden yazara tamamen kin tutmamaya çalışacağım dkdksksk
Herkese iyi okumalar. .)
