Çakır, gece yarısı işlediği suç yüzünden hapse girer. Çocukluk aşkı ve evleneceği kadın olan Mahru hapiste olduğu üç yıl içinde onu görmek istemez ve kendi yoluna bakmak için uğraşır. Ama Çakır hapisten çıktığında kendini ona affettirmeye kararlıdır.
Çakır kendini affettirmek için her şeyi yaparken, Mahru hala canından çok sevdiği adama güvenmeye çalışır. Zamanla aralarında ki buzlar erir fakat bu kez de ortaya yepyeni sırlar çıkar. Bazı sırları aşamazsınız. Peki Çakır ve Mahru’un aşkı aşılmayacak sırların ve yalanların üstesinden gelecek mi?
Wow.. kitaba başlarken bu kadar seveceğimi düşünmemiştim. Aslında kurgu ile ilgili güzel yorumlar okumuştum ama büyük bir beklentim yoktu. Eh olsaydıda beklentimi karşılardı.
Çakır’ın hapse girmesi ile başlıyor hikayemiz. Mahru’yu geride bıraksa bile kalbinden asla atamıyor ve Mahru’nun atmasına da izin vermiyor. O kadar sır ve kötülüğün içinde çok seviyorlar birbirlerini.. onlara bayıldım ve Çakır’ı neden bu kadar sevdiklerini de anladım.
Kitap daha başlarken içine çekiyor insanı bir geçmişe gidiyor birde bugüne dönerek olayları daha net anlıyoruz. Sadece Mahru ve Çakır’ın değil yan karakterlerin de hikayelerine eşlik ediyoruz. Miriban, Turan, Esat ve Şura..
Mihriban’ı baş karekter olarak ayrı bir kitapta okumayı çok isterdim. Turan ile hikayeleri hem hüzünlü hem de çok kırıcıydı. Aralarına giren yalanlar ve sırlar olsa da kitabı okuyan herkes Turan’a kızgın, buna bende dahilim.
Sonuna kadar heyecanla okudum ve sonunda elimde büyük bir bombayla kapattım kitabın kapağını. Devamını çok merak ediyorum. Açığa çıkan sırlardan sonra Mahru ve Çakır neler yaşayacak?