Kitap, hilafetin kurtarıcısı olarak cumhuriyeti kuran zatın daha sonradan nasıl gökten indiği sanılan dogmalardan ilham almayız diyerek hilafeti kaldıran ve laiklik ilkesini nasıl yasalara dahil ettiğine dair güzel bir özet sunuyor. Laiklik nedir, Türkiye'de uygulanan laisizm mi yoksa bizantinizm mi incelemesiyle sürekli beni rahatsız eden ama açıklayamadığım o tuhaf duygunun bir kelimeye zorla kabul ettirilmeye çalışılan bir anlam olduğunu gözler önüne seriyor. Ülkenin nasıl ve ne vaatlerle kurulduğunu, sonradan nelerin değiştiğini, iktidarlara göre kelimelerin nasıl anlam değiştirebildiğini ve laikliği halka sormak lazım diyecek kadar cesur birinin nasıl bir rahatsızlığa sebep olup idama gönderildiğine kısa kısa değinen ve yakın tarihe merak uyandıran bir kitap.
Ülkede yaşayan herkesin okuması gereken bir kitap diye düşünüyorum.