Lale Virüsü

Danielle Hermans

Lale Virüsü Sözleri ve Alıntıları

Lale Virüsü sözleri ve alıntılarını, Lale Virüsü kitap alıntılarını, Lale Virüsü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Böyle içten yalnız çocuklar gülebilir. Bir de deliler."
Wouter Winckel'in hayali, başka türlü bir özgürlük olmuştu, ölümünden önceki aylarda sık sık tartıştıkları türden: insan özgürlüğü, konuşma ve eylem özgürlüğü. Wouter'ın sözleri hâlâ willem'in kulaklarında çınlıyordu: "Ne kadar fazla malınız olursa olsun, özgürlük paha biçilemez bir değerdir. Bolluk içinde ama başka insanların yasaklamaları boyunduruğunda yaşamaktansa fakir ama özgür olmak daha iyidir."
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
“Özgürlüğün kokusu. Dünyanın geleceği bir çekmecenin içinde” diye mırıldandı, çekmeceyi işaret parmağıyla dikkatlice kaydırarak kapattı.
Mesaj onları Semper Augustus‘ ağa, 17. yüzyılın en değerli ailesine, tüm zamanların en ayrıcalıklı lalesine götürecekti. Şimdi bile bazı insanlar onun aslında hiç var olmadığını iddia ediyordu. Onu lalelerin kutsal kasesi, kusursuz güzelliğin ta kendisi, hiç kimsenin asla sahip olamayacağı soyut bir kavram olarak görüyorlardı.
Sayfa 201Kitabı okudu
1450 yılı civarında Osmanlılar konstantinepolis şehrini ele geçirdiler ve adını İstanbul olarak değiştirdiler. Genç padişah İstanbul’a geri imparatorun kalbi olarak görüyordu, camiler ,saraylar ve özel bahçeler inşa ederek büyük bir yapılandırma başlattı. Şehrin insanları da onu örnek alarak kendi bahçelerini yetiştirdi. Asma bahçeleri, sebze bahçeleri, çiçek bahçeleri, adını sen koy...Görülesi bir manzara. Adeta ikinci bir cennet bahçesi gibi… Fakat o günlerde batı Avrupa’da sadece şifalı bitki ve sebze bahçeleri vardı, öyle değil mi Avrupalıların yetiştirdi tek çiçek yenebilen ya da ilaç yapılanlardı.
Gittikleri yerlere yerleşen göçebe kavimler yoluyla lale asırlar boyunca adım adım ilerleyip Türkiye’ye doğru yayıldı. Bu kavimler doğudan geldiler, batıya doğru şehirleri işgal ederek ve kendi beylikleri kurarak ilerlediler. Unutmayın, bunlar barbar değildi, eski bir kültürün varisleri ve aynı zamanda da uzman bitki bilimcilerdi. Ellerinde lale ile Balkanları geçtiler. Lale onlara göre sadece güzel ve dekoratif değil, aynı zamanda kutsaldı. Ona Allah ismini oluşturan Arapça harfleri kullanarak lale ismini verdiler. Son derece zarif bir çiçek olan lale sonsuzluğun, gücün ve kusursuz doğan sembolüydü, ahiretin işareti, cennetin olabilirliğinin dünyadaki ispati idi. Ayrıca çiçek mütevazi bir şekilde Allah’ın önünde başınıediği için güzelliğin Yaradan‘ a teslimiyetini sembolize ediyordu.
Reklam
Haftalardır sıcaklık dayanılmazdı ve hava gece bile serinlemiyordu. Terli bedenlerden çıkan kokular açık köpeklerden dışarıya yayılıyor ve şehri bunaltan iğrenç bir battaniye gibi caddeleri kaplıyordu.
Üzerinde alev kırmızısı çizgiler olan parlak taç yapraklı laleler öğretmek neredeyse imkansızdı. İşte bu yüzden o kadar nadir ve değerli idiler. 17. yüzyıl üreticileri bunu çözemediler. Bu lalelerden çıkan sürgünler ya tek renkli olarak çıkıyor, Ya da neredeyse renksiz. Anlayamadıkları şey, alev kırmızısı çizgileri olan parlak ya da “parçalı” yapraklı lalenin aslında hastalıklı olduğuydu. Bu olay anca 20. yüzyılda ortaya çıkarılabilirdi. Oluşan desenler, yaprak biti tarafından bulaştırılan bir virüsün yan etkileriydi: mozaik virüsü.
Sayfa 245Kitabı okudu
Ne kadar fazlamadınız olursa olsun, özgürlük paha biçilemez bir değerdir. Bolluk içinde ama başka insanların yasaklamaları boyun durumunda yaşamaktansa fakir ama özgür olmak daha iyidir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Laleler aynı zamanda statü sağladıkları için de popülerdi. Rönesans’ta modern bilimler oluştuğunda bitki bilimine büyük bir ilgi gösterildi. Bahçeler statü sembolleri oldu, çünkü bunlar, dersi susa harcayacak kadar çok paranız olduğunu gösteriyordu.
Reklam
Osmanlılar farklıydılar. Onlar, doğanın güzelliklerini, bir ağacın gölgesinin, öğleden sonranın dinginliğinin, güzel kokuların tadına varmak için bahçeler yetiştiriyorlardı. Lale yıllar boyunca onların simgesi oldu, Osmanlı İmparatorluğu’nun simgesi. Ve işte orası Batılıların bu muhteşem çiçeği fark ettikleri yerdir.
“Günümüz dünyasını korku yönetiyor, … Ve korkan bir dünya, hızla dine yönelir. İnsanlar, dayanabilecekleri bir destek ararlar, hayatlarına bir amaç katacak, hayatı yaşanılası hale getirebilecek bir şey, onlara umut verecek bir şey.“
Sayfa 237Kitabı okudu
“Bu kitap bir Florilegium, Yani Latince anlamıyla, “çiçek derlemesi.“ Bu tür kitaplar Lale ticareti patladığı yıllarda basılırdı. Bazıları birbirinden ayrı çizimlerden oluşurdu, bazıları ise bunun gibi ciltler halindeydi. Eğer yanılmıyorsam, bütün dünyada bu kitaplardan sadece 43 tane var.“
Sayfa 170Kitabı okudu