Bir süre sonra israf ve harap olmuşluk hissine kapıldı. İşte orada, yan yana ve güvenli bir şekilde odadaydılar. Ama kendi kaderlerine öylesine zincirlenmişlerdi ki dünyanın iki ayrı ucunda gibiydiler.
Buranın dışında kalan gerçek yaşam sahnesinde, kendi odasındaki mobilyalara çarpan dalgın bir adam gibi, bilindik ön yargılara ve geleneksel bakış açılarına çarpa çarpa hakikatsizlik ve yetersizlik duygularıyla yaşamaya devam ediyordu. Yok gibiydi.