Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Lanetli Tutkular
Edith WhartonYüksek Puanlı Lanetli Tutkular Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Lanetli Tutkular sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Lanetli Tutkular kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Kitap; ailesini kaybetmiş, ilişkilerinde aradığı mutluluğu bir türlü bulamamış olan Olenska isimli kadının New York'a dönüşüyle başlıyor. Bir kontes olduğu için çabucak çevresindeki insanların ilgisini çekiyor. Döndüğü sıralarda ise kuzeni May Welland, Archer isimli bir adamla nişanlanıyor. Tabii bu insanların çocukluklarında da ortak bir geçmişleri var.
Sonuç olarak zamanla Archer ve Kontes Olenska, birbirlerine ilgi duymaya başlıyorlar ama bu bir aldatma hikâyesi değil. Başlarda ben, öyle olduğunu düşünmüş ve bir sıkılma hâlinde okumaya devam etmiştim.
Ayrıca o kadar ağır ilerleyen bir kitap ki ortalarına geldiği zaman ancak biraz açılmıştı, diyebilirim. Yine de son bölümünde okuduklarım, tüm kötü düşünceleri silip süpürdü. Çünkü gerçekten fazlasıyla anlamlı ve okumak isteyeceğiniz bir sonu var. Elbette hiç görülmemiş ya da çok ilginç diyebileceğimiz bir şey yok ama zaten klasikleri de klasik yapan, bu değil midir?
Her ne kadar aşk romanı olarak geçse de değişen ve gelişen bir toplum incelemesi var. Bunun için de döneminde aşırı gelenekselci bir yapısı olan New York sosyetesi ele alınmış ve bu kadar kapalı bir toplumda bile zamanında felaket gözüyle bakılan değişimlerin, çok değil, bir jenerasyon sonra ortaya çıkabileceği anlatılmış. Bu geleneksellik, toplum
"En iyi diyaloglar dile gelmeyenlerdir. İnsanların kendi ilerinde yaşadıkları diyaloglardır, hiçbir zaman yüzleşmeye cesaret etmelerine izin vermedikleridir." (Arka kapak alıntı )
klasik bir roman ve ilginç bir aşk hikayesi, sosyetenin toplumun bir takım baskısı ile ve kendi cesaretlerinin neticesinde çizelen bir hayat hikayesi. okunmasını tavsiye ederim sıkıcı değil gayet sürükleyici ve merak uyandırısı fakat sonu pek tahmin ettiğim gibi gelişmedi. iyi okumalar şimdiden.
Masumiyet Çağı romanı bünyesinde her ne kadar aşk türü barındırsa da aslında tam da bir aşk klasiği denemez bu kitap için. Daha çok 19. yüzyıl Newyork yaşantısının özelliklerini anlatan bir kitaptır. Aşk klasiği olarak adlandırıp okumaya başladığınız an, sizin için büyük hayal kırıklığı olur. Bu romana başlamayı düşünüyorsanız bir aşk klasiği içeriğine sahip olmayıp, daha çok belirli bir dönemdeki günlük yaşamı yansıttığını bilin. Tabi ki birde bu romanı okurken sessiz sakin olan ortamlarda bulunmanızda fayda var. Çünkü gürültülü ortamların romanı hiç değil. Karakterler çok fazla gürültülü olan ortamlarda okursanız karakter isimlerini birbirine karıştırmanız haliyle doğaldır. Benim her ne kadar başlarda sıkılmış olsam da beğeniyle okuduğum bir romandır. Başlarda siz de benim gibi sıkılabilir ve kitabı yarım bırakmak isteyebilirsiniz ama yarım bırakmanızı hiç tavsiye etmem. Çünkü yarım bırakılmış bir roman her zaman için yaşanmamış birçok güzel duyguyu öldürmek demektir bana göre. Eğer sabırlı bir okursanız bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
456 syf.
8/10 puan verdi
Mahalle Baskısı, Aşklar ve Sorumluluklar
Kitap 1870'lerde başlıyor. Newland Archer'ın iki kadın arasında kalmasının ve dönemin mahalle baskısı nedeniyle seçimlerinde iradesini ne kadar özgür kullanabildiğinin anlatımı diyebiliriz konusu için.
Kitabın büyük bölümü aşktan çok New York burjuvazisinin hikayesine ayrılmış. Avrupa'nın asilzadelerini çok okumuştuk ancak ABD genellikle kapitalizm ve özgürlükler ülkesi olarak bilindiği için bu yönü ilginç geldi.
Kitabın dili kolay diyemem. Çoğunlukla muğlak ifadeler kullanılmış. Ne anlattığını anlamak için durup düşündüğüm cümleler sıkça karşıma çıktı. Bu durum çeviriden de kaynaklanmış olabilir. Kitapla ilgili en olumsuz yan bence dili.
Kitap 34 bölümden oluşuyor. Açıkçası 33 bölüm boyunca kitabın gerçekten kötü olduğunu düşünüyordum ancak son bölümle birlikte hikaye başka bir boyuta taşındı. Kitabın birçok "sevdiler kavuştular" ya da "sevdiler kavuşamadılar" öyküsünden farklı bir sona sahip olması, yazar açısından iyi bir tercih olmuş. Ben son bölümden çok etkilendim.
1920 yılında yayımlanan kitap 1 yıl sonra Pulitzer Ödülü'nü kazanmış. Aşk romanından ziyade bir dönem romanı ve ABD'de bir şehrin dönem romanı ilginizi çekmeyebilir. Dili de çok başarılı değil. Aldığı ödül ABD'de verilen bir ödül. Bu noktalar göz önünde bulundurulduğunda başarılı bir roman olduğu söylenemeyebilir. Ancak ben son bölümün hatırına kötü diyemeyeceğim.
Ya okuduğum her roman büyüleyici ya da ben gerçek bir aşkın varolduğu romanlardan büyüleniyorum.
Döneminde fazla geleneksel bir yapısı olan New York sosyetesinin değişimi ve gelişimi ele alınmış ve bu geleneksellik tutumu yüzünden gerçek aşkın feda edilmesi, insanların benliklerini yitirmesi anlatılmıştır. Romanda çok fazla karaktere yer verildiği için okurken kimin kim olduğunu hatırlamakta zorlandım doğrusu ama dikkatimi dağıtıp kitabı elimden bırakmama neden olmadı. Böyle bir huyum olmadığındandır belki de.
Son sayfalar kalbimi yerinden çıkaracak gibi olurken bir anda koca bir acı yerleştirdi.
Daha önce hiç bu kadar asil bir aşk hikayesi ile tanışmadım. Kesinlikle okumanız gerekir, sizinde üzerinizde hoş aynı zamanda çok acı bir etki bırakacağına eminim.