Latin Amerika'nın Kesik Damarları

Eduardo Galeano

Oldest Latin Amerika'nın Kesik Damarları Quotes

You can find Oldest Latin Amerika'nın Kesik Damarları quotes, oldest Latin Amerika'nın Kesik Damarları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Başta ABD Protestan Kilisesi olmak üzere çeşitli mezheplere ait misyonerler Amazon'u işgal etmekte, radyoaktif minerallerin, altın ve elmasın en bol olduğu bölgelere yerleşmektedirler. Bunlar rahim içi aygıtlar kullanılarak büyük ölçekte doğum kontrolü yöntemi uygulamakta, Hıristiyanlaştırdıklan yerlilere İngilizce öğretmektedirler... Oturdukları bölgeler silahlı adamlarca korunmaktadır ve giriş kesinlikle yasaktır."
zehirli atmosferden saatlerce çıkmadan nem, gaz, toz ve duman dolu ağır havayı teneffüs edince, madencilerin ne­den birkaç yılda koku ve tat alma duyularım kaybettiklerini an­lamak kolaydı. Madencilerin hepsi çalışırken koka yaprağı ve kül çiğniyordu. Bu da katliamın bir parçasıydı. Bilindiği gibi koka, açlığı ve yorgunluğu unutturarak organizmanın ayakta kalabil­mesi için gerekli olan doğal tepkileri yok eder.
Reklam
Brezilya 1952'de ABD'yle imzaladığı askeri anlaşmayla, demir gibi stratejik önemi olan hammaddeleri sosyalist ülkelere satmamayı kabul ediyordu. 1953 ve 1954'te bu kurala uymayıp ABD'nin ödediği fiyatın üstünde bir fiyata Polonya ve Çekoslovakya'ya demir satan Başkan Getulio Vargas'm trajik düşüşünün nedenlerinden biri de buydu.
Petrol fiyatı düştüğü halde, tüketicilerin yakıta ödediği fiyat bütün ülkelerde artıyor. Ham petrol ve işlenmiş petrol arasındaki oransızlık korkunç. Bütün bu saçmalıklar zinci­ri aslında son derece mantıklı: Kapitalist dünyada petrol ticareti, bütün ipleri elinde tutan bir kartelin elinde
Paraguay'da devletin uyguladığı korumacılık, 1864'te, ulusal endüstriyi ve iç pazarı savunmak amacıyla daha da koyulaştırıldı. Irmaklar Latin Amerika'yı Manchester ve Liverpool'da üretilmiş mallarla istila eden İngiliz gemilerine kapanmıştı. İngiliz tüccarla­rı, yalnızca bu ülkeyi ele geçiremedikleri için değil, Paraguay komşula­rına tehlikeli bir örnek olduğu için de endişeliydiler. Latin Amerika'nın en ilerici ülkesi, yabancı sermayeye, İngiliz bankalarına ve serbest de­ğişimin nimetlerine başvurmadan kendine parlak bir gelecek çiziyordu.
İşgal orduları, harabeye dönmüş olan Asunciön'u ele geçir­di. Kurtarmaya geldikleri Paraguay halkım yok ettiler. Savaşın başında Paraguay'ın nüfusu neredeyse Arjantin nüfusuna eşitti. 1870'te, hayatta kalan Paraguaylıların sayısı 250 bini, yani eski nüfusun altida birini aşmıyordu. Uygarlığın zaferiydi bu. Bu kı­yımın yüklü masrafının altından kalkamayan galipler, başından beri macerayı finanse etmiş olan İngiliz bankacılarının avucunun içindeydiler.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.