Öfkesi birdenbire kopan bir ip gibi ortadan kalktı ve gözleri yaşlarla doldu. Kendisini dizginlemek için olağanüstü bir çaba harcadı, hıçkırıklarını bir çocuk gibi boğdu. Ama gözyaşları çoğalıyor, kirpiklerinde pırıl pırıl parlıyordu; derken yavaşça iki büyük damla yaş yanaklarından aşağı süzüldü. Sonra gözyaşları, bir kayadan akan su taneleri gibi gitgide daha hızlı olarak inip kalkan göğsüne düzenli aralıklarla akmaya başladı. Dimdik oturmuş, önüne bakıyordu. Yüzü soluk ve kımıltısızdı.