Yazarın daha önce, Gurur ve Önyargı eserini okuduğumda da aynı şeyleri düşünmüştüm. Öncelikle okurken, karakterlerinin ve kurgularının kendisinden sonraki birçok kitap, film ve diziye ilham kaynağı olduğunu görebiliyorsunuz. Çünkü birçok klasik eserde olduğu gibi, karakter analizleri zamandan bağımsız ve derinlikli. Tarihsel doku değişse de insan ruhu benzer şekilde kalıyor.
Leydi Susan, içindeki gücün farkında olan zeki bir kadın. Her ne kadar, kurguda erkekler üzerindeki oyunları dikkat çekse de onun asıl meydan okuduğu kişiler kadınlar. Çünkü zaman zaman hor görmesine rağmen esas gücün onlarda olduğunun farkında.
Kitap, karakterlerin birbirine yazdığı mektuplardan oluşuyor. Zaman ve olay döngüsüne özen gösterildiği için mektuplar birleşince bir kurgu ortaya çıkıyor. O yüzden herhangi bir kopukluk yaşanmadığı gibi özellikle Leydi Susan'ın iç dünyasına da ayna tutulduğu için oldukça keyifli. Akıcı ve ilginç bir içerik olduğu için elinize alınca bitirmeden bırakamıyorsunuz. Yazarların çok bilinmeyen özgün eserleriyle tanışmak da büyük bir mutluluk, kesinlikle tavsiyemdir.
