Kalbin Şehrayini

Leyla ile Mecnun

Nusret Özcan
- Dert büyür ve büyütür efendim! ...
Sayfa 12 - undefinedKitabı okudu
Eli kolu bağlı, sabırsızca beklemek tüketirdi insanı...
-Ay da puslandı... Tıpkı içim gibi...
Sayfa 202Kitabı okudu
Kays'a göre güneş, Leylâ'yı daha rahat görebilmesi için doğuyor, ay Leylâ'dan ayrıldığı için sararıp soluyordu.
Olmayanın derdi kendi kadardır, ama olanın derdi dağlar kadardır...
Meğer ayrılık ne müthiş bir beraberlikmiş...
Bu demlerde ona sus demek, rüzgâra esme, güneşe yakma demek gibidir...
Korkarım ki, olmadığına dertlendiğiniz şey, olunca daha dertli kılmasın sizi ve bizi. İşte o yüzden efendim, işte o yüzden, Allah'tan hep hayırlısını istemeli.
Uyuyunca ya kadar onunla meşgul... Kalkınca aklına ilk gelen o...
Leylâ ne kadar masum, ne kadar asil... Leylâ ne kadar mahcup, ne kadar temiz... Ne kadar saadetli, ne kadar şen Leylâ... Gözlerinin içi gülüyor Leylâ'nın... Leyla güldü mü dünya gülüyor... O ağlasa Kays mahvolur... Güneş vuruyor Leylâ'nın yanaklarına Kays kahroluyor... Leylâ'nın yanakları al al, alnında incecik bir ter... Gülüşü çavlan serinliği... Gül yaprağı dudakları âb-ı hayât... Sesi seher yeli gibi okşuyor ruhunu... Gözleri yok mu gözleri?... Göklerine yıldızların üşüştüğü çöl gecesi gözleri... Saçları Kays'ın ruhunu dalgalandırıyor... Süzüşü tâ can evinden vuruyor Kays'ı, çaresiz bırakıyor... Kays'ı bin kere öldürüyor...
Dediği gibiydi... Mesafelerce ötede bu grup vakti, serin karanlıklarda bir ruh sızlıyordu...
Ne tuhaf!...Kapkaranlık gökyüzünde yapayalnız bir yıldız parlıyordu.
Resim