"Tek derdi yemek, içmek, hayattan zevk almak olanlar aşkın tadını alamaz, manasını kavrayamazlar. Âşık olduğunu zannedenler, ancak nefsinin sıkıştırmalarının mağlubudurlar. Aşk öyle heybetli ve azametli bir kuştur, hükümdardır ki kimin başına gölge salsa onu padişah, melik, sultan yapar. Onu bu dünyanın zevk ve sefasından sıyırır. Gerçek âşıklar bir şarap içer ki kıyamete kadar mest olurlar, asla ayılmazlar, değme açlıktan bitap düşmezler."
Yaşadığımız çağ hasebiyle benzerine rastlamanın imkânsıza yakın olduğu, ancak böyle kitaplarda şahit olabileceğimiz muhteşem bir aşkın hikâyesi.