Leyla ile Mecnun

İskender Pala

Leyla ile Mecnun Konusu

Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâ'yım diyorsun. Sen Leylâ isen eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır, cismindeki bir başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden ayıran, uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. Vuslatının ağır yükünü kaldıramam ki. Önceleri sen vardın, şimdi ben yok oldum. Manevi dünyamda dostum daima sensin. Dış görünüşe değer verme bahsi ortadan kalktı artık. Gönül çok önceleri sana koştu canım seninle gitti. Şimdiki canım Leylâ'ya değil, Mevlâ'ya yönelik. Bir'lik yolunda seninle olmam, yanarım. Şimdi, gözümün nuru, gönlümün aydınlığı!.. Ben maskaralığa nam salmışım nam salmışım bari sen bu yola girme. İçinden çıkma namus perdesinin. Mecnun olan benim; bana yaraşır delilik, kınamışlık. Şimdi git, aşk töresini, âşıklık geleneğini, maşuk gidişatını bozma. Gir şimdi, ey vefalı! Açtırma kötü söz arayanların dudaklarını; sakız verme dedikodu arayanların ağızlarına. Beni aramaya çıktığını âleme bildirip deliliğine ferman yazdırma. Kimse seni burada görmeden git. Ben ki varım; sen içimdesin, bunu bil!.. (Tanıtım Bülteninden)
Tasarımcı:
Utku Lomlu
Utku Lomlu
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 50 dk.Sayfa Sayısı: 100Yayınlanma Tarihi: 26 Ağustos 2020İlk Yayınlanma Tarihi: 1 Ocak 2000Yayınevi: Kapı Yayınları
ISBN: 9789758950386Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Puan

8.410 üzerinden
837 Puan · 130 İnceleme

Leyla ile Mecnun Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
Kalemin Büyüsü

Kalemin Büyüsü

@edbyatca
·
02 Temmuz 21:42
10/10 puan verdi
Leylâ ile Mecnûn mesnevisi... Fuzûlî'nin en önemli eseri. Zamanında okuduğum, edebiyat öğrencisi olmama rağmen (laf aramızda divan edebiyatını pek sevmem) okudukça sıkıldığım bir mesnevi. Sizler de orijinal metni sıkıcı buluyorsanız tam bu noktada tavsiyemdir size İskender Pala. Başta tereddütle satın almıştım kitabı. Ya bu da sıkıcıysa diye... Ancak İskender Pala'nın dili o kadar güzel o kadar yumuşak ki... bir oturuşta akıyor kitap. Bir anda Mecnûn ile dağlarda buluyorsun kendini.. Veyahut Leylâ ile Mecnûn'un gelmesini dört gözle bekliyorsun. Bu kitap bana Leylâ ve Mecnûn'un hikâyesini sevdirdi.. Tavsiyemdir bu aşk hikâyesini bir de İskender Pala'dan okuyun lütfen.. Eminim pişman olmayacaksınız. :)
5 etkileşim
AYŞE KURT

AYŞE KURT

@Pd_aysekrt
·
29 Kasım 2022 15:43
Puan vermedi
"Bu mektup bir gönlü yaralıdan,saygı ve sevgimin sahibi bir yaralı gönledir..." İki yaralı gönlün kucağında doğdu bugün güneş, üstüme... Gözyaşım yarım kalan bir veda ağacını suladı bugün... Onlar "Vedalaşamadılar... Evet ama neden vedalaşsınlardı ki!.. Leylâ Mecnun'u kalbinde götürmemiş miydi zaten? Mecnun'un Leylâ'sız olduğu mu vardı ki hiç?..." Ahhh... Öyle bir zamanda çıkıp geldin ki otağıma Ey Leylâ öyle bir kendini kaybedişte buldurdun ki bana kendimi Sizin çöllerde kaybettiginiz bedeninize ben ruhumu ararken rast geldim... Sıyrıldım bir kılçık gibi gövdemden ... Aşk neymiş dost neymiş ölüm aslında neymiş yeniden öğrendim bugün... Dünyaya kanıp iştiyak duyduğum tüm hevalara ar edip gerçek aşkın tehassürüne kavuşturdum dudaklarımı kana kana Ey Leylâ ,Ey geceden daha gece karanlık, Ey Nefsimin kıymetli incisi; Kays'ı sadece dünyada Mecnun etmiştin beni ise iki cihanda da deli... ****
20 etkileşim
Şenay

Şenay

@senaydemir
·
27 Mart 2020 17:45
7/10 puan verdi
Vuslatın olduğu yerde aşk yoktur. Değil midir ki Mecnun Leyla'sına kavuşacakken ondan vazgeçti. Çünkü biliyordu, Leyla'ya varırsa uğruna çöllere düştüğü aşkına ihanet edecek onu öldürecekti. -ŞenAydemir
28 etkileşim
Faruk Kaplan

Faruk Kaplan

@FarukKaplan
·
05 Nisan 2022 07:04
10/10 puan verdi
Leyla ile Mecnun hikayesi asırlardır dillere destan. Yazar İskender Pala Fuzuli 'nin eserini temel alarak bizlere bu hikayeyi enfes bir şekilde aktarmış. Kitapta bu hikayenin içerisine minyatürler ve Fuzuli nin şiirleri de yerleştirilmiş. Efsanevi aşk hikayesi kitapta güzel sunulmuş.
23 etkileşim
KÜBRA

KÜBRA

@Tarihsevergenc
·
23 Kasım 2022 14:57
8/10 puan verdi
"Şark Edebiyatlarının en önemli Mesnevî konusu olan Leyla ile Mecnun, asırlar boyunca otuzdan ziyade Türk şairi tarafından yeniden yazılmıştır. Ancak hiçbirisi, Aşk imiş her ne var âlemde İlm bir kıyl ü kâl imiş ancak diyen aşkın ölümsüz şairi Hazret-i Fuzuli'ninki kadar lirik, akıcı ve hüzünlü olmamıştır. Gerek üstad Fuzuli'nin eseri, gerekse diğer Leyla ile Mecnun'lar asırlar boyunca Osmanlı topraklarının en ücra köşelerinde dahi her yaştan insan tarafından sevilerek okunmuş ve kültür alt yapımızın teşkilinde mühim bir rol oynamıştır. Oysaki bugünün çocukları ne Leyla ile Mecnun'u, ne Ferhat ile Şirin'i, ne Kerem ile Aslı'yı tanıyorlar. Yetişen nesillerimiz Çiçek Kız'lar, He-Man'ler, İskelot'lar, Action Man'lerin kültür bombardımanı altında heder olmaktalar. Kendi klasiklerimizin bir çizgi filmini dahi yapamadık henüz. Vaktiyle Almanca, İngilizce, Rusça ve Ermeniceye de tercüme edilen ve bugün o dillerin okurlarınca hâlâ bilinen Leyla ile Mecnun, bizde artık neredeyse unutulmak üzere. Kültürümüz bir yerlerde kopup kalmış!.. Sezai Karakoç, bu unutuluşa razı olmayarak hikayeyi manzume biçiminde yeniden yazdı (bs. 1980). Halit Reliğ de filme aldı (1982). Bizim, Türk şiirinin medar-ı iftiharı Fuzuli'nin eserlerini esas alarak yaptığımız bu çalışma, o gayretlere yeni bir ilaveden ibarettir. Umarız Türk gençleri, bütün zamanların bu en büyük aşkını tanımakla, genlerinde hep var olagelen sevgi tohumlarını gönüllerinde yeniden yeşertecekler." ~İskender Pala
30 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 69.2
Erkek% 30.8
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İskender Pala
İskender PalaYazar, Derleyen, Çevirmen, Tasarımcı · 103 kitap
İskender Pala, 8 Haziran 1958 tarihinde Uşak‘ta Kayaağılı köyünde doğmuştur. Uşak Cumhuriyet ilkokulunda okudu. Kütahya Lisesi’nden mezun oldu. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Lisans tez çalışması Câmiu’n-Nezâir’dir. Yine İstanbul Üniversitesi’nde “Aşkî, Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divânı” konusunda Doktora çalışması yaptı. 1983 yılında Doktorasını tamamladı. 1983 yılında Divan edebiyatı dalında doktor, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi‘nde doçent ve 1998 yılında Kültür Üniversitesi‘nde profesör oldu. Ortaokul ve liseler için Türkçe ve Edebiyat ders kitapları yazdı. Denemeler, hikayeler, fıkralar ve edebiyat araştırmacısı olarak çeşitli ansiklopedi ve dergilerde bilimsel ve edebi makaleler yayımladı. Düzenlediği Divan Edebiyatı seminerleri ve konferansları geniş kitleler tarafından takip edildi. 1979-1982 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji seminer kütüphane memurluğu yaptı. Hayatının ilerleyen dönemlerinde çeşitli sebeplerden dolayı askerlik mesleğini tercih eden İskender Pala, öğretmen subay olarak 1982 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına girdi. 14 yıl 7 ay görev yaptıktan sonra 1996 yılında TSK‘dan ihraç edildi. 1982-1984 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Lisesi Komutanlığı’nda teğmen, 1984-1986 yılları arasında Üsteğmen olarak görev yaptı. 1986-1987 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde part-time Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi olarak çalıştı. 1987-1994 yılları arasında Yüzbaşı olarak, Dz.K.K.lığı Tarihi Deniz Arşivi kuruluş ve faaliyetleri görevinde çalıştı. 1994-1996 yılları arasında Tarihi Deniz Arşiv Araştırmaları ve Dz.K.K.lığı yayın faaliyetlerinin yürütülmesi görevinde çalıştı. 1996-1997 yılları arasında Öğretim yılı, MSÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Eski Türk Edebiyatı öğretim üyesi ve İSAM redakte kurulu üyeliği yaptı. 1997 yılında Öğretim yılında İstanbul Kültür Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Aynı zamanda Uşak Üniversitesi öğretim üyesidir. İskender Pala, 1980 yılında F. Hülya Avcı ile evlendi. Hilye Banu, Elif Dilasa adında iki kızı, Alperen Ahmet adında bir oğlu vardır. Ödülleri : 1989 – Türkiye Yazarlar Birliği dil ödülü, (Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü) 1990 – AKDTYK Türk Dil Kurumu ödülü, (Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü) 1996 – Türkiye Yazarlar Birliği inceleme ödülü, (Şairlerin Dilinden) 2001 – Aydınlar Ocağı Kayseri Şb. Yılın Edebiyat Adamı ödülü, 2001 – YTB Uşak Halk Kahramanı ödülü, 2003 – “Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk” Yılın Romanı Ödülü 2013 – Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, Türk Patent Enstitüsü Marka Ödülü

Leyla ile Mecnun Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
selin

selin

@sseliiinnn
·
26 Temmuz 14:25
İki badem tek kabuğa girdi.
11 etkileşim
Elif

Elif

@Seyyah_avare
·
24 Mayıs 00:26
Her şey ve her yer bu gün ne kadar güzeldi. Meltem ne güzel okşuyordu terli alnını. Gerçek ten hayat ne kadar tatlıydı. Çekirgelerin sesleri ve kertenkelelerin ıslıkları yeni yeni duyulmaya başlıyordu. Tebessüm dolu dudakları yavaş yavaş kapandı, şükür pırıltılarıyla dolu gözleri usulca yumuldu. Koyu bir karanlığın kucağındaydı artık...
8 etkileşim
Özgenur

Özgenur

@ozgennurr0
·
02 Nisan 13:18
“ Her seferinde baştan başlasak, aramızda kilometreler de olsa ben yine seni bulurum ”
11 etkileşim
selin

selin

@sseliiinnn
·
25 Temmuz 23:06
Kays anlamıştı, dünyanın bir gam yurdu olduğunu. Anlamıştı daha ilk günden, buraya dert ve üzüntü çekmeye gelindiğini.
5 etkileşim
BD

BD

@Turkology
·
15 Temmuz 02:37
Beni cândan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı? Felekler yandı âhımdan, murâdım şem'i yanmaz mı?
18 etkileşim

Leyla ile Mecnun İletileri

Tümünü gör
Küçük tesadüflerden büyük anlamlar çıkarmaya çalışma. |
Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun
Hani 2 den 1 çıkınca 1 kalırmış ya ; Yok öyle bir şey, yarım kalıyormuş .
Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun
Biz niye mutlu olamıyoruz ya? Ben de aşk adamıyım. Benim de ipeksi çiçeksi bir kalbim var. Nolmuş yani? 🎬
Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun
📽
Bülbül, gülü görmezden geldi…
Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun
Sustuğum şeyler var, hiç konuşmadıklarım.. İçinde kaybolduğum şehirler ve içimde kaybolup giden insanlar var.. |
Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun