Libya Türkiye’nin Denizden Komşusudur
Cihat YaycıLibya Türkiye’nin Denizden Komşusudur Gönderileri
Libya Türkiye’nin Denizden Komşusudur kitaplarını, Libya Türkiye’nin Denizden Komşusudur sözleri ve alıntılarını, Libya Türkiye’nin Denizden Komşusudur yazarlarını, Libya Türkiye’nin Denizden Komşusudur yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Türk - Mısır ve Olası Türk - İsrail Meb Andlaşmalarının Önemi
Halen Akdeniz’de GKRY dahil 4, dünyada 32 devletin tek taraflı MEB ilan ettiği, komşu ve kıyıdaş devletler arasında kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılmasına ilişkin Türkiye’nin taraf olduğu bir andlaşmanın yapılmadığı mevcut konjonktürde, Devletimiz doğu Akdeniz’de KKTC dışında kıyıdaş devletlerle anlaşma yapması gerektiği bir vakıadır.
Doğu Akdenizde Bölge Dışı Aktörler
Doğu Akdeniz’de bölge dışı aktörleri çekmek isteyen Yunanistan- GKRY- İsrail mekanizmasının diğer önemli gelişmesi ise 07 Ağustos 2019’da “Enerji Bakanları Toplantısı” dikkat çekmiştir. Yunanistan’da gerçekleşen toplantıya Yunanistan- GKRY- İsrail - ABD bakanları katılmıştır. Bölgeye gelen ilk bölge dışı aktör ABD olmuştur.
Üçlü Mekanizma Toplantıları
Yunanistan ve GKRY tarafından yakın dönemde diğer bölge devletlerinden Lübnan, Ürdün ve Filistin’e de genişletilmiştir. İtalya’nın da eklenmesiyle Doğu Akdeniz Gaz Formu çok taraflı mekanizma olarak yaşama geçirilmiştir.Doğu Akdeniz’de diğer önemli bir gelişme olan Med-7 toplantısıdır. 14 Haziran 2019’da Malta’da düzenlenmiştir. Toplantı sonrasında; Türkiye’nin Kıbrıs açıklarında icra ettiği araştırma ve sondaj faaliyetlerinin (Sözde) GKRY MEB’inde hukuksuz olarak icra edildiği ve sonlandırılması gerektiği ifade edilmiştir.
Doğu Akdenizde Üçlü Mekanizmaya
Yunanistan ve GKRY 2010 yılından itibaren küresel ve bölgesel konjonktürün yarattığı elverişli ortamdan ve Türkiye’nin İsrail ve Mısır ile ilişkilerinde yaşanan gerilimden istifade ederek bu ülkeler ile işbirliğini geliştirmiştir. Yunanistan- GKRY- İsrail ve Yunanistan- GKRY- Mısır üçlü mekanizmaları oluşturulmuştur. Enerji, turizm, ticaret gibi ekonomik temelli işbirliği görüntüsünde ortaya çıkmış; zamanla tarafların siyasi ve stratejik uyum içinde hareket etmesi şekline dönüşmüş nihayet savunma ve güvenlik alanındada işbirliği olmuştur.
Doğu Akdenizde Hukuk Dışı Uygulamalar
Yunanistan ve GKRY tarafından Türkiye ve KKTC deniz yetki alanlarında yürütülmek istenen izinsiz araştırma faaliyetleri ilgili kurumların iş birliği ile engellemiştir. 2002- 2016 yılında kadar 14 yılda 14 hukuk dışı faaliyet Akdeniz Kalkan Harekatı’nın 2006 yılına başlatılmasıyla kararlığını ortaya koymuştur. 2018 yılında Türk Deniz Kuvvetleri tarafından uluslararası hukuka uygun olarak gerçekleştirilen bu fiili devlet uygulaması Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir sondaj faaliyetinin engellenmesi olarak tarihe geçmiştir. “Bekle - Gör” politikası da coğrafyada tatbik edilmeyeceğide görülmektedir. Son 2 yılda (2017-2019) hukuk dışı, izinsiz 1 sondaj platformu ve 6 gemi Türk Deniz Kuvvetleri tarafından engellenmiştir.
Sayfa 38Kitabı okudu
Sevilla Anlaşmasında Yunanistan Etkisi
GKRY ve Yunanistan üye oldukları çeşitli uluslararası kurum/ kuruluşları ve/veya üçüncü devletleri kullanmaya etkilemeye çalışarak, Seville haritasının uygulanmasına zemin hazırlamaktadır. Nitekim bu hususa ilişkin olarak, Türkiye’ye Antalya Körfezi’nde küçük bir alanı bırakan çeşitli deniz yetki alanları haritalarının uluslararası kurum/ kuruluşlar ve/veya üçüncü devletler tarafından üretilmesi ve kullanılması tesadüfi değildir.
Buna karşın, Sadrazam Mahmut Şevket Paşanın 11 Mart 1913 tarihinde "Kuveyt ve Katar gibi çölde ibaret iki fakir kaza yüzünden İngiltere ile ihtilaf çıkaramayız. Bu ehemmiyetsiz topraklardan ne gibi faydamız olabilir? Kuveyt ve Katar'ı ingiltere'ye bırakmaya ve zengin Irak vilayetimizle uğraşmaya karar verdim" sözlerine ise bugün bakıldığında ne kadar talihsiz bir açıklama olduğu görülmektedir.
Sayfa 132Kitabı okudu
150 syf.
6/10 puan verdi
Özellikle Libya’da ne işimiz var? diyenlerin okuması gereken bir kitap. konunun ne olup ne olmadığını hem kendi bakış açımızdan, hem uluslararası arenadaki yerinden ve en önemlisi de Yunanistan tarafının bakış açısını da net bir şekilde anlamamızı sağlıyor.
Sıkıcı bir inceleme kitabı gibi düşünenler için, tarihsel bir roman kurgusunda ilerleyen akıcı bir eser olduğunu da belirtmekte fayda var.
Ne işimiz var sorusunun Neden geç kalınmış? Sorusuna evrileceği güzel bir inceleme…. 
Cihat Yaycı
To Vima gazetesinde Athenasopulos Angelos tarafından kaleme alınan "Atina Ankara Lefkoşa Arasında Üçlü Fırtına: Yapmamız Gereken Hareketler" başlıklı makale (15 Temmuz 2019):
"...gelecekteki istenmeyen sonuçlardan kaçınmak için hükümet öncelikle Libya'nın uluslararası tanınan Trablus hükümeti ile yakınlaşmalıdır. İkinci olarak özellikle bu konuda Yunan Meclisi'ndeki milletvekilleri bilgilendirilmeli, ayrıca geçtiğimiz günlerde uluslararası şirketlerle Girit'in güneybatısına yönelik yapılan sondaj faaliyeti hakkında meclis ayrıntılı bilgilendirilmelidir. Eğer Libya hükümeti Türklerle ortay hatta göre anlaşırsa, bu bölgedeki sondaj faaliyetlerimizde karışık bir durum olabilir. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler'de Doğu Akdeniz'de Libya ile Türkiye'nin anlaşması sonucu yayımlanabilecek bir bildirinin önünün kesilmesi için bütün girişimler yapılmalı ve bu konuda Amerikan şirketlerinin karlarınının da zarar göreceği belirtilmelidir."
Sayfa 117 - Doğu Akdenizde Deniz Alanlarının Sınırlandırılmasında Libyanın Rolü, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, 3.Baskı İstanbul 2019, [ISBN: 978-605-68534-9-4]Kitabı okudu
"Türkiye'nin yaratmaya çalıştığı çıkmaz karşısında çıkış olarak seçilebilecek bir senaryo, Kıbrıs meselesine, Ankara'yı tatmin edecek ve enerji yataklarının ortak istifadesini sağlayacak bir ‘çözüm' bulunmasıdır. Yunan tarafı, Lefkoşa ve Ankara'ya odaklanmalı, çünkü böyle bir şeyin gerçekleşmesi durumunda, çok büyük bir darbe almış olacağız. Bunun sebebi ise, Kıbrıs'ta ortak istifadenin, Libya Denizi -yani Girit'in güneyi- ile Ege'deki yatakların ortak istifadesine giden yolu ardına kadar açacak olmasıdır. Bunun gerçekleşmesi durumunda, yani Türkiye'yi Ege'ye ve Girit'in güneyindeki denize sokarsak, Yunanistan'ın dağılmasına giden yolun açıldığını söylememize lüzum yok."
Dimokratia Gazetesi, Savvas Kalenderidis. 17 Şubat 2019
Sayfa 105 - Doğu Akdenizde Deniz Alanlarının Sınırlandırılmasında Libyanın Rolü, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, 3.Baskı İstanbul 2019, [ISBN: 978-605-68534-9-4]Kitabı okudu
Türkiye'nin taraf olmadığı 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS) (Madde 121), adaların karasuları, kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölgeleri (MEB) olduğunu kabul etmekte, ancak insanların oturmasına elverişli olmayan veya kendilerine özgü ekonomik bir yaşamı bulunmayan kayalıkların kıta sahanlıkları veya MEB'i olamayacağını belirtmektedir. Sözleşme çerçevesinde, adaların deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ise kara parçalarına uygulanabilir hükümlere uygun olarak yapılmaktadır. Ancak, bugüne kadar verilen mahkeme kararları çerçevesinde, 1982 BMDHS hükümleri adalara ana karalar kadar deniz yetki alanı tanınmasına imkân vermemiş, ihtilaflı durumlarda sınırlandırma, her durum için hakkaniyet, eşit uzaklık, oransallık, coğrafyanın üstünlüğü, kapatmama, özel ve beşeri koşullar ile diğer koşulların (adalar ve diğer coğrafi formasyonlar) değerlendirilmesi gibi prensipler çerçevesinde yapılmıştır.
Hatta, Yunanistan, adalara kita sahanlığı/MEB'in tanınıp tanınmayacağı konusunda kendi içerisinde dahi ihtilafa düşmüş, ancak siyaseten adaların kıta sahanlığı/MEB'i olduğunu savunmanın kendileri açısından önemli olduğunu ifade etmiştir. Konu ile ilgili olarak, Yunanistan, ortay hattın çizilmesinde Meis Adası’nın başlangıç noktası olarak kullanılmadığı takdirde, Türkiye'nin MEB'inin batıya doğru genişleyeceğini ve Mısır'a kadar ulaşacağını, ayrıca Türk kıta sahanlığının Mısır'ın kıta sahanlığıyla sınır olacağını, mahkemeye gidilmesi durumunda ise sonucun kesinlikle Yunanistan lehine olmayacağını belirtmektedir.⁷⁶
⁷⁶To Vima gazetesi 16 Ocak 2011
Sayfa 93 - Doğu Akdenizde Deniz Alanlarının Sınırlandırılmasında Libyanın Rolü, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, 3.Baskı İstanbul 2019, [ISBN: 978-605-68534-9-4]Kitabı okudu