Sözler ve Alıntılar
Düşüncelerimizi olgunlaştırdıkça iletişimimiz daha etkin hale geliyor, iletişimimizi mükemmelleştirme çabalarımız da düşünce yapımızı sağlamlaştırıyor.
Dokuzuncu emir, insanlara "Gelecekten korkmalarını" söylüyordu. Oysa korkunun ecele faydası olmadığı gibi başarıya da zararı var.
Sayfa 110Kitabı okudu
Göreve başladığım ilk günlerden biriydi. Masamda Hong Kong veya Singapur gibi (o zamanlar) küçük bir pazarın iletişim planı üzerinde çalışıyordum. Planın 30-40 bin dolarlık bir bütçesi vardı. Meister bir göz atıp, "fazla muhafazakar bir plan değil mi?" dedi. "Belki, ama piyasanın küçülme ihtimali var. Bu plan bizi rizikoya sokmaz. Ilk bütçemde hata yapmak istemiyorum." diye cevap verdim. Meister, "Cem, bak kaleminin tepesinde bir silgi var. Niye? Hataları düzeltmek için. Kaleminin silgisi kurşu nundan önce bitmedikçe korkma. Kaldırabileceğimiz hataları affederim," diyerek beni cesaretlendirdi. Hiç rizikoya girmeden bü- yük atılım ve yeniliklerin, başarıların olamayacağını kalıcı biçim- de hatırlattı. Ben de hep hem silgimi kullandım, hem de gençlerin hatalarına karşı hoşgörülü olmaya çalıştım.
liderin zaafiyet gösteremeyeceği bir tek halka vardır, o da karar aşamasıdır.
Verimli Saatler
Çoğumuz için vücut ve zihin açısından en diri zamanın sabah olduğuna inanıyorum. Ama genelde insanlar ofise gelip masalarının başına geçince ilk iş olarak birikmiş e-posta , mektup, dosyalara göz atıyor, gelmiş telefonlara cevap veriyor, sonra düşünce isteyen konulara giriyor. Yani, günün en verimli bölümü rutin, edilgen, verimsiz faaliyetlerle geçiyor; analiz, yaratıcılık, karar gerektiren faaliyetler de günün daha verimsiz son bölümüne kalıyor. Bu terslikle hep mücadele ettim ve kritik toplantıları sabaha programlamaya çalıştım. Önemli dosyaları okumak , düşünmek, karar almak gibi uygulamaları günün ilk yarısına , telefon etmek, mektup yazmak, stratejik olmayan raporları okumak ve yazışmaları yapmak gibi çalışmalarımı da öğleden sonraya koydum.
Sayfa 43
İnsanın yaptığı işe, görevinin maddi ve nesnel çerçevesinin ötesinde ve üstünde bir anlam yükleyebilmesi işinden manevi bir haz da almasını sağlar.
Unutmayalım;lider hedeflerine sadece emir ve komuta mekanizmalarıyla ulaşamaz.Takipçilerini kazanmak, kenetlemek, heyecanlandırmak zorundadır.Kendi egosunu veya kişisel çıkarlarını kurumsal hedeflerin ve takipçilerinin çıkarlarının önüne koyan lider, bir süre sonra onların güvenini ve desteğini kaybedecektir.