Hatıra: Bu kitabı bir akşamüstünde okumuştum. Tarih 18 Şubat 2018. Ve kitabın 19. sayfasına bir not düşmüşüm. Ertesi günde hayatımın kıymetiyle tanışacağımı bilmeden onu arıyor oluşumu dile getirmişim.
"Günün en hüzünlü vaktine yürüyor
Akreple yelkovan...
Günün sürüklenişi
Ve kapanış seremonisi.
Sıkıntı başrol,
Hüzün yağmur,
Keder iç yangını.
Ve ben seni hep bu anlarda aradım..."
*****
Yorum: Bir yandan hatıra bir yandan hasret, biraz şiir biraz nedâmet, en çok felsefe ve bolca hikmet...
Kitap tür itibariyle bir deneme. Ancak bir roman gibi sürüklendim peşinden. Muazzam bir eser. Gereksiz denebilecek bir kelime ve sığ ifadeler yok. Çokça fazla cümleye yer vermeden net bir şekilde anlatılmış anlatılmak istenen. Bir yaz rüyasına ya da filozoflar toplantısına düşmüş hissi uyandırıyor okurken.
Ziyadesiyle etkilendim.
Hilm gibi Yavuz yazılar...