Okuduğum ikinci Sait Faik kitabı, bende ilkinde duyduğum izlenimlerin bir benzerini yarattı diyebilirim. Bu kitapta da yine Sait Faik denince akla gelen meşhur öyküleri yer alıyor. Toplam 14 tane kısa öyküyü oluşturan kitabın dili de son derece sade ve akıcı, okunması oldukça rahat. Bunun yanı sıra yazar öykülerinde geçen insanları, manzaraları, sokakları olayları ve duyguları öylesine güzel betimlemiş ki, adeta kitabı okumuyor da olayların içinde yaşıyorsunuz gibi.
Yer yer bazı tasvirler beni yorsa da, cümlenin uzunluğundan ve karmaşıklığından ötürü betimlenen şeyi unutsam da bu beni rahatsız etmedi nedense. Sanırım Sait Faik’in kalemine daha ikinci kitabından alışmaya başladığım için bu durum fazla gözüme batmadı. Ve hem kendisine hem de kalemine aşina olan herkesin de böyle düşüneceğine inanarak, kitabı öykü seven herkese gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.