Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıkları

İlhami Algör
1937-38 yılllarında bugünkü Tunceli ilinin sınırlarını da kapsayan Dersim'e yönelik askeri harekâtlar yapıldı. Harekât komutasının bir ayağı kuzey Munzurlar silsilesinde yer alan Kılıçkaya Dağı eteğinden Erzincan Ovası'na bakan Surbahan köyünde üslenmişti. Harekât sonunda, bazı Surbahanlılar, Ağbaba Dağı'nın dibindeki Zıni Gediği çukurunda kaldı. Geri kalanlar Balıkesir, Çanakkale, Eskişehir gibi batı illerinin köylerine sürgün edildi. Sürgünde ölenler, sürgünde doğanlar oldu. Surbahanlılar, 1947'de çıkan afla köylerine dönene kadar, sürgünde yaşadılar. Dersim, özellikle Tanzimat döneminden başlayarak, merkezi yönetimin güçlendirilmesini amaçlayan düzenlemeler karşısında hep sorunlu bir bölge olmuş, 1930'lardaki ayaklanmalara, 1935'teki "Tunceli Kanunu"na ve 1937 karışıklıklarına böyle gelinmişti. Ma Sekerdo Kardaş? Surbahan'dan sürülen birkaç ailenin hafızasından hareketle 1938-48 aralığına bakıyor. "Dersim'de 1938'de ne oldu, neden oldu, nasıl oldu?" sorularına değil, "Sonra ne oldu?" sorusuna cevap arıyor. Tam da "Dersim 38"in yeniden konuşulmaya başlandığı bu günlerde, 1938'in çalkantılarından Erzincan'da bir köyün payına düşenle ilgileniyor. Kurbanları birer sayı olarak görmekten vazgeçip onların gözlerinin içine bakalım, geçmişimizle yüzleşelim istiyor.
Yazar:
İlhami Algör
İlhami Algör
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 32 dk.Sayfa Sayısı: 160Basım Tarihi: Nisan 2010Yayınevi: Doğan Kitap
ISBN: 9786051115771Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
160 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitap hakkındaki düşüncelerimi dile getirmeden önce şunu belirtmek isterim İnsanlıktan payını almamış bir kaç boş beyinli cahilin kayda alınmıyacak sözleri ile karşılaştım 1937-1938 yıllarında ismi dersim olup tunceli olarak değiştirilen ilinin sınırlarını da içine alan askeri harekât ile yüz yüze gelindi Dersim her zaman Tanzimat dönemi için sıkıntılı ve sorunlu bir bölge olarak kabul ediliyordu Dersim halkına yapılan zulm erzincan halkına da sıçrıyor 37-38 senesinde yapılan askeri harekat sonucu ve tırpanlamaya başlanıyor Öldürülen erkeklerin kemikleri Günümüzde hâlâ gün yüzüne çıkıyor Bu kıyımdan en çok payını alan surbahan köyü (küçük dersim) keyf-i muamele ile katledilen katledildikleri yerde kaldılar ve kalanlar ülkenin dört bir yanına dağıldılar Dersim topraklarında ana rahmine düşüp gurbette doğan binlerce insan şimdi kendi atalarının katillerini kendi elleriyle besliyorlar ve bilinmesi lazım ki dersim tarihi ve beraberinde tüm doğu topraklarında yapılan katliam zulm ve haksızlıklar ne kadar inkar yoluna itilmeye çalışılsada bu gerçekleri harf harf hece hece kelime kelime önümüze bırakacak cesur kalemler var olacaktır.
Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıkları
Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıklarıİlhami Algör · Doğan Kitap · 201049 okunma
Reklam
199 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Geride kalanları, kadın ve çocukları yük vagonlarına tıkıp batıya sürdüler. Nereye gittikleri, dönüp dönemeyecekleri belirsizdi. Erzincan’da Karasu kenarında, Ilıç’ta Fırat kenarında beklediler. Belirsizlik içinde korku dolu günlerdi. Neticede Divriği’de iskân masaları kuruldu. İskân memurları her bir aileden artakalanları, Balıkesir, Çanakkale, Eskişehir vb. illerde bir köye verdiler. Penceresiz kara vagonlara tıkılıp gönderildiler. Vardıkları yerde ilk günler yadırgayan bakışlar ile geçti. Sonra yıllar geçti. 1947’de bir af çıktı, ‘dönebilirsiniz’ dediler. Döndüler. Yine aç kaldılar. Kolay olmadı. Yeni doğan çocuklar bu hikâyenin içine doğdular.” Dersim ’38 hakkındaki büyük suskunluk birkaç yıldır çözüldü, bu konuda epeyce yayın yapıldı. Ma Sekerdo Kardaş’ın özelliği, bu travmaya yakın gözlüğüyle bakmasıdır. Surbahan köyünün, çoğu toplu olarak Zıni Gediği’ne gömülmüş kurbanlarından artakalanların hikâyesi. Evvelleri ve ahirleriyle. İlhami Algör, “kalanların” hafızasıyla konuşuyor. 18. yüzyıldan bugüne, hayatın, ailelerin, Rus işgalinin, Ermeni komşuların, kırımın, sürgünün, dönüşün, hatırlananın ve hatırlanmak istenmeyenin hikâyesi. Hafızanın gediğine gömülenleri, arkeolog şefkatiyle, usulca kazan bir kitap.
Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş?
Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş?İlhami Algör · İletişim Yayınları · 201849 okunma
Resim