"Senin hayallerin yok mu?" diye sordu, sesinin tınısına sakladığı iğneyi hissedebiliyordum.
"Vardı. Hepsinin de içinde o vardı. Hiçbiri gerçek olmadı. Hiçbiri..." dedim
"Çok açık bir şey ki, bugünü yaşamak için önce geçmişin kefaretini ödememiz, onun hesabını görmemiz gerekir. Bu kefaret de ancak acı çekerek, olağanüstü, sürekli bir emekle ödenir." dedi ve gülümsedi.