Herkese Merhaba,
Öncelikle belirtmeliyim ki tarihi kitap okurken her zaman bi göğsüm kabarır fazlası ile gururlanırım. Bu kitapta bunun yanı sıra fazlaca da gözyaşım düştü sayfalara..
Milli mücadele yıllarında Fransız’lar tarafından işgal edilen Maraş’ın düşmanlardan temizlenme sürecini konu alan bu tarihi eser; memleketi Darende’de yaşayan Yenice’li Mehmet Ağa lakaplı Mehmet Yücel’in Maraş Savunmasına kendisi ve tek tek topladığı 120 kişilik silah arkadaşlarının önderlik ettiği ve verdiği mücadeleleri bir solukta okuyacaksınız. 120 kahraman ve onların ailelerine 40 yıl bakma sözü veren #madalyasız Mehmet Ağa’nın gerçek yaşam öyküsü.
İftiraya uğrayıp İstiklal Mahkemesi’nde idamla yargılanırken 7 ay boyunca uğruna oğlunu ve adamlarını şehit verdiği, yağmur gibi mermiler altında savaştığı vatanına ihanet etmekle suçlanan Mehmet Ağa’yı en çok üzen, Maraş’a götürüp de evlerine geri getiremediği gençlerin aileleri olmuştur. Ve kabullenilmiş bu idamdan bir anda yeniden doğmanın yüreklere su serpmesine mi sevinilmeli yoksa idamdan kurtulup sürgüne gönderilmesine mi üzünülmeli ?
Anlatması zor ama okunması şart olan bir kitap.
Yüreğimi acıtan bir alıntı ile yazıma son vermek istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim
Kadın, Ağa’nın elini titreyen ellerinin içine alıp sımsıkı kavradı. “Oğlumu getiremedin ama helali hoş olsun. Bilirim senin yüreğin de benim gibi yanıyor. Senin de oğlun gitti. Memleket sağ olsun. Buralara düşman ayağı bastırmadınız ya!” dedi.