“Benim de bir dinim var,” diye yanıtladı eczacı, kendi dinim var, hatta ben daha dindarım onlardan, onların o gülünç törenleri, hokkazbazlıkları yoktur benim dinimde! Ama Tanrı’ya taparım! Yüce varlığa, yurttaşlık ve babalık görevlerimizi yerine getirmemiz için bizi dünyaya getiren bir yaratıcıya inanırım; nedir, nasıldır, bunun önemi yok! Ama kiliseye gitmeye, gümüş tepsiler öpmeye, bizden daha iyi beslenen bir sürü soytarının sırtını kalınlaştırmaya gelince, ben bunda yokum! Çünkü insan, tanrısına saygısını bir koruda, bir tarlada, hatta eskisi gibi, gökyüzüne bakarak da sunabilir. Benim Tanrım, Sokrates’in, Franklin’in, Voltaire’in, Beranger’nin Tanrısıdır!
Sayfa 171 - Can Yayınları Mini Kitap DizisiKitabı okudu
...
" Ah, denize bayılırım." dedi Mösyö Leon
" Düşünce bu sınırsız alanda daha serbest dolaşır." diye atıldı Emma, "bu sonsuzluğu seyretmek ruhunuzu yüceltir, insana pek yüce düşünceler verir, değil mi?
...
... Gelecek mutluluklar, sıcak bölgelerin kıyıları gibi, önlerindeki sonsuzluk üzerine doğuştan gevşekliklerini düşürürler, hoş kokulu bir meltem getirirler, insan da bu mest oluş içinde uyuşur, görülmeyen ufka aldırmaz bile.
...insan, Tanrısına saygısını bir koruda, bir tarlada, hatta eskisi gibi gökyüzüne bakarak da sunabilir. Benim Tanrım, Sokrates'in, Franklin'in, Voltaire'in Beranger'nin Tanrısıdr!
... Hiç değilse erkek özgürdür; tutkuları da ülkeleri de dolaşabilir, engelleri aşabilir, en güzel mutlulukları dalından koparabilir. Ama kadın durmadan engellenir. Hem kımıltısız hem esnektir, yasanın bağları da bedenin güçsüzlüğü de ona karşıdır.